2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1399
Okunma
Adını yüreğime kazıyarak sakladım
Unutmayı unuttum, ömrümce yasakladım.
Ne yapmalıyım bilsem? Sağır, dilsiz, âmâyım
Eteklerinde senin bir dikişsiz yamayım.
Cümle caddeler öksüz, bütün sokaklar yetim
Hüzne bulanmış masal eldeki tek servetim.
Ardından gözyaşları doldurdu nehirleri
Güneş kayboldu, mehtap terketti şehirleri
Bir ceylan bakış kaldı gözümdeki resimde
Kulağımda bir şarkı ve bir matem sesimde
Kurumuş bir çeşmenin fırlatarak tasını
Tutacağım ömrümce inleyerek yasını
Kol kırıldı ne çare, gel gör ki yensiz kaldı
Çareler yapayalnız, umutlar sensiz kaldı.
Kurudu ellerinden uzaktaki çiçekler
Bütün yemişler acı ve zehir içecekler
Kırkikinci baharda taşları ayıkladım
Bin asır gece gündüz ismini sayıkladım…
İçimde beni boğan kapkaranlık bir el var
Yıkıldı köprülerim boz bulanık bir sel var
İniltiler yükselir her gece düşlerimden
Eser kalmadı artık eski gülüşlerimden
Akbabalar bekliyor şehrin girişlerini
Ruhum beynime düşman kırdım kirişlerini
Onbeş yılım kaybolmuş bir tilki yatağında
Aslanlar başka köyün hep başka batağında
Kervanlar beni taşır uzaklara her gece
Ellerimle düşerim tuzaklara her gece
Her gece peşindeyim şu sahipsiz izlerin
Ve her sabah kokusu şu dipsiz denizlerin
2008