Öyle çok sabrettik ki, Eyüp* solda hiç kalır!
Sanki o sabırların, zehrini kusuyoruz…
Sabırlar tükendikçe ne derman ne güç kalır;
Hep böyle durumlarda, lal olup susuyoruz…

“Üzülme kulum” diyor “Hakk” sabredenle birdir!
Sen, “O” na sıkı sarıl, “O” her şeye kadirdir!
“Sabrın sonu selamet” bu ne güzel tabirdir;
Düşünüyoruz doğru…O yüzden pusuyoruz…

Kolay mı sanki böyle sabretmek inadına!
Var mı koşup gelecek, bağırsan feryadına!
Hem bunca sıkıntıyı, çekmek te ne adına;
Anlamadık milletçe, neden ses kısıyoruz…

Az değil ki yirmi yıl, sabır taşı mı kalır?
Bir kere doğru baksan, gözün yaşı mı kalır?
Bunca ihanetlerle, cumhur başı mı kalır?
Kusura bakmayın biz, hesabı kesiyoruz…

AK’ız dediniz kandık, hem de ne biçim yandık!
Her AK’ız diyenleri, ana sütümüz sandık!
Fark etmediniz amma, biz sevmekten usandık!
AK’ı kirlettiniz hep, o yüzden küsüyoruz…

Karaman-2024/07
Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Olur olmaz herkese , veriyoruz kulağı
Bağrımıza basarak , her bir sahte ulağı
Nice geri zekalı , nice nice salağı
Ad’ını beynimize hep kazıp kazıyoruz....................................... İYİ OZAN

Sabır denen kuyunun elbette dibi vardır.
Sabrın boyu uzunsa beli o kadar dardır
Ve suskunluğun ömrü sabrettiğin kadardır
O da dolmak üzere, düğmeye basıyoruz................................... Alibaba

Hepsi aynı kafada komşu, tanıdık, yaren
Kalmadı çevremizde kötü gidişi gören
Hiç kusura kalmayın bugünden itibaren
Hoşgörü denen hali yükseğe asıyoruz........................................ AYDINK

Susmak çare olmuyor, sustukça batıyoruz
Hiç kıymet verilmiyor, üstüne yatıyoruz
Bu kadar mı sağırız, boşa mı atıyoruz
Her gün yeni bir olay, hayattan beziyoruz.................... Kardelen çiçeği

Lal : dili tutulmuş, konuşamaz hale gelmiş…