0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
361
Okunma
ZAMANA MAHKÛM ANLAR
Gönül telime dokunur zaman
Zaman alır benden beni
Ben beni ararım zamanda
An be an zaman olurum,
Varlığım zamana mahkûm.
Gönül serencamında sürüp giden
Ben, bana mahkûm zamanda.
Zaman ve mekân kuşatmış beni
İç içe bir zaman sarmalındayım
Ben, beni arar dururum…
An, dakika, saat gün, ay, yıl, asır…
Cümle varlık ve yokluk mahkûm zamana
Bir var bir yok bütün mahlûkat
Yokluğa mahkûm kâinat zamanda
Zaman aşımında kavuşur varlığa
Şu fena âleminde ben de
Pervane olup tamamlarım şavtımı
Bambaşka bir zamana mahkûm
Hiçlik deryasında bulurum kendimi
Bir başka âlemde kaybolup giderim
Yoktan varlığa göçen zaman tünelinde,
Sahralar, engin denizler, ovaları aşarım.
Oldum sandığım bir anda
Faniliğimin idrakine varırım.
Varlığım, yokluğa mahkûm zamanda.
Ben, beni ararken bütün bir ömür
Zaman girdabında tavafken dönüşlerim
Yokluk kaygısıyla geçen yıllarımda,
Bir başka varlığın sarmalında her şey
Ben “hiç”likte var olmak sevdasındayım.
Umutlarımı korkularımda arayan ben
Varlık âleminde dolaştır hayallerim
Bir heyula içinde unutup gider yokluğum
Zaman sarmalında boğuşup duran ben,
Zamanın ahrında bulurum beni.
Zaman mekân her şey yalandır bize
“Hiç”lik deryasında yaşarız ömrümüzü
Hakikat nuruyla arındırıp ruhumuzu
Ve tekbir kapısında kul köle olsak
Varım yoğum Hakk’a malum…
11.12.2019
5.0
100% (3)