0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
34
Okunma
Kırk sekiz saattir
Dönüyorum sağ yanıma
Bakıyorum sol yanıma
Aklımı kurcalıyor
Fikrimi kursa tabi tutuyorum
Sonracıma da bu ben miyim diyorum
Değişimin var oluşu
Hayat ve dersin paydaşlığı
Yazılan her hikâyede
İllaki yazanın duygu izleri
Samimiyetin
Sınıfı olmaz biliyor musun Güzellik
İçtenlikle
İçinden geçtiğince
Soru sormak, sorgulamak
Hatta ve hatta
Yorumlayıp yargılamak
Çamaşır ipinde mandal değiliz ki
Hep aynı hizada hazır olda duralım
Balkona çıkıp sigara içmem lazım Güzellik!
İfade özgürlüğü
Bireylerin dokunulmazlığı
Lapa olmuş pirinç pilavı
Tencerede
Kabuklarını yarı soyunmuş nohut taneleri
Mahkeme makamında
Bütün çerçeveleri kırarken bir kadın
İkrarına sonsuza değin sahip çıkmak!..
-Evet öyle demiştim!-
Hala da fikri sabitim
X y z hangi kuşağım bilmesem de
Vardır bir iki seferlik sözümden dönmüşlüğüm
İstersen bir ara anlatırım sebeplerini
Ben anlatırım sen de kendince d’inlersin
Söylesene Güzellik daha önce
Turnayı gözünden vurmuşluğun oldu mu hiç?
Biliyorsun
Güzellik!
Ömrü gam
Maişeti
Zam yağmuru altında olan
Emekli hallerimi
Geleceksen bunlarla gel bana
Yazdığım bir heceme
Kıskançlığa adadığın
Bir cümleme sığınıp
Kana bulama gönül coğrafyamızı
Evet Güzellik
Geleceksen bunlarla gel bana
Bu gün bir yazarı okudum
Adı Yinsani’ydi sanırım
Çocuklarını katledip kafasına sıkan
Ve varlıkla dirliğin aykırılığını yazıyordu
Okudun mu bilmem
İnşallah okumuşsundur…
Eee nooldu diyeceksin şimdi
Okumadıysan oku lütfen ne olur…
Evet Güzellik geleceksen…
Taciz edilen çocuklar
Katledilen hayvanlar
Yakılan ormanlar
En çok da
Suyu çekilen ırmaklarla gel bana
Bunlarla gel ne olur
Lütfen ama lütfen
Çıkar gözünden
Kıskançlığın gözlüğünü
Ve aklını bulandıran her konuyu
Sormaktan çekinme Olur mu?