Yaşlılıktan mı yoksa, yorgunluktan mı acep;
Boş gezmelerim bile, sanki büyük iş oldu!
Gözüm acıyor bilmem, nedir bu hale sebep;
Şu gülen gözlerimin, sonu iç çekiş oldu…

Acısı hiç geçmiyor, ovdukça gözlerimin!
Arzum dinleniyor da içi boş sözlerimin!
Yaşlı söğüt gibiyim, feri yok közlerimin;
Yol her gün kısalıyor, yaş çoktan yetmiş oldu…

Ne ara çöktü beden, nerde koptu ki filim!
Düzgün yaşa diyordu, okuduğum tüm ilim!
Ben bütün yaşantımın, sağlığına kefilim;
Şimdi bütün geçmişim, zihnimde derpiş oldu…

Dokuz çeşit derdim var, eksilmiyor, artıyor!
Artık düşüncelerim, bence eksik tartıyor!
Elimin yazdığını, aklım hemen yırtıyor!
Çıkış mazide kaldı, her günüm iniş oldu…

Sakın ha üzülmeyin, ben güzel günler gördüm!
Milletimle aramda, çok güzel bağlar ördüm!
Hep gözüm açık gezdim, zannetmeyin ki kördüm!
Sanırım parkur sonu, göğsümde finiş oldu…

Karaman- 2024/06
Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Yaşlılıkta bir mevsim, ömrümüzün sonunda
Güzellikleride çok, yorgunluğun yanında
Gönülde yanıp duran bir hasret dumanında
Anılar bir bir gelip, bugünle tanış oldu.............. Nuriye Hsbk Akyl

İnsanlar yaşar göçer kalır insanın şanı
Gönlü kamil olanlar her yerde bırakır güzel anı
Sevgisiz yasayanın yok ki ölüden farkı
Hocam iyi bir şair anıt olur kabri ,mekanı.........................Turkuaz

Dünyamızın halidir, geldik bizde pazara
Vakti zaman gelirse, gideceğiz mezara
Hayır dualar olsun, bu değerli yazara
Dertler bizi haşladı, iyileşmek düş oldu…................... Ahmet KARA