Belki bir gün bir yerde karşılaşırsak eğer,
yine aynı yerden bak ki,
gözlerinin tufanında savrulsun düşlerim.
Gülümsemelerini bırak gönlümün kıyısına,
dudaklarının sıcaklığında kavrulsun bedenim.
Sen, en güzel anların içinde kendimden vaz geçtiğim biricik sevdigimsin.
Gittiğin yerde unuttuğun güzelliğinin sensiz kıvancı var gözlerimde biliyormusun.

Ben, ayaklarıma vurulan aşk prangalarıyla çıktığım aşk yolunda, hiç yılmadan yürürken, dağ bayır demeden sana ulaşmanın çabasıyla
geçen yıllara yanmıyorum sevgili.
Ben, sana çoktan ulaşmıştım ya, aysbergin karli yüzünde kardelen mutluluğunda yaşarken sen,
Ben senin güzelliğini hissetmenin onurunu yaşıyordum.
Son virajda benliğime takılan sen ile birlikte yuvarlandim şarampole.
O zaman acı gerçekler acıttı canımı ya neyse.
Çünkü sen, bambaşka bir âlemde başka kollarda mutluluğu arıyordun.

Ne kadar acıymış karşılıksız bu sevdayı yaşamak.
Şimdi fırtına öncesi sensizliği yaşarken gonlum,
sehrin islak kaldirimlarinda bir yagmur anını yaşıyor.
Sırtımda beyaz bir gömlek,
tenime vuran her yağmur damlası seni ürpertiyor bana.
Bir aşk mesafesindeydin oysa ama o aşk mesafesi bir yurek otesinden geçip bambaska bir dunyaya attı beni ve orada sen yoksun.
Tuncay..