DENİZİN İNCİSİ

Bir zamanlar, denizin derinliklerinde, kumların arasında saklı bir inci vardı. Bu inci, denizin tüm güzelliklerini içinde barındırıyordu. Parıldayan taneleri, göz kamaştırıcıydı ve kalbindeki dalgaların sesini yansıtıyordu.

Bir gün, denizin kumları arasında dolaşan bir balık bu inciyi fark etti. Balık, incinin güzelliklerine hayran kaldı ve onunla konuşmaya başladı.

"Merhaba," dedi balık, "Sen kimsin ve burada ne yapıyorsun?"

İnci gülümsedi. "Ben denizin incisiyim," diye cevap verdi. "Burada sessizce bekliyorum, çünkü herkesin içinde bir hazine olduğunu hatırlatmak istiyorum."

Balık şaşırdı. "Ama neden? Deniz zaten güzel, neden bir hazine olmalıyız?"

İnci, derin bir iç çekti. "Bak," dedi, "Herkesin içinde bir hazine vardır. Senin içinde de bir hazine var. Belki de senin kalbinde bir sevgi hazinesi, bir umut hazinesi ya da bir bilgelik hazinesi bulunuyor. İşte ben de denizin bu güzelliklerini hatırlatmak için buradayım."

Balık düşündü. "Evet, haklısın," dedi. "Herkesin içinde bir hazine var. Benim de içimde bir hazine olmalı."

Ve o günden sonra, balık denizin incisiyle arkadaş oldu. Her gün inciye gelip sohbet ederlerdi. İnci, denizin güzelliklerini anlatırken, balık da kendi içindeki hazineleri keşfetmeye başladı.