10
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
450
Okunma

Ansızın çöktü gece, sarardı, battı güneş
Vakit doldu perdeyi çek dediler hâkim bey.!
Karanlık bir yerdeyim, soğuk bir zindana eş
Varsa imân çerağın yak dediler hâkim bey.!
Bir ömürden geriye, elde kalan bu günüm
Elimden düştü kaşık, dediler; Son öğünün
Can hibe edilmeden geçilmez bir yar önüm
Bundan başka bir çıkış yok dediler hâkim bey.!
Bezm-i ezelden geldim, maveraya giderim
Üryan çıktım bu yola, üryan devam ederim...
Mahkeme-i kübrâ da belli olacak yerim
Kaybedene cehennem hak dediler hâkim bey.!
Attığın her adımdan, aldığın her nefese
Konuştuğun kelâmdan,işittiğin her sese
Her lokmana sorgu var, her arzû, her hevese
Heybende ne var,ne yok, dök dediler hâkim bey.!
Bir köprü var cehennem üzerinde kurulmuş,
Kimine kıldan ince,kimine gülzâr olmuş.
Şakilerin sırtına günahları vurulmuş
Yükün tüy kadar olsa, çok dediler hâkim bey.!
Hesabı zor mizânda, yükü ağır gelenin
Geçirirler deveyi, deliğinden iğnenin
Ateşten bir pranga verdiler; Al bu senin!
Ellerinle boynuna tak dediler hâkim bey.!
Kalbim çıkacak gibi çırpınırken yerinden
İmdad’ıma yetişen bir ses duydum derinden
Ter içinde uyandım, doğrularak yerimden
Namaz vakti geçiyor, kalk dediler hâkim bey.!
İtiraf ediyorum, suçluyum, cürmüm kârda
Nefs-i emmârenin hükmü yazılı her kararda,
Hicranî’ye kesilir ceza her halükârda
Kapıyı aralayıp, bak dediler hâkim bey.!
Nûriye Akyol /2/1/2023
Görsel alıntıdır
5.0
100% (28)