Gönül Bekçisi
Seline kapılan bir çakıl taşı gibiyim
Hangi yöndeysen çaresizce feryatlar ile, Sürüklenecek o yönde sessiz ruhum. Gök yüzünün çatısında beliren MAVİ uzaktan, Tebessümle bakınca dayanma gücü veriyor. Yüreğimin her yanında ayak izlerin geziyor. Gururumun penceresinde kırık camlar eziliyor. Elimde tam ortadan parçalamış bir kalp. Yırtılmış bir nefes ile dilimde hedefi belirli sözler. Aynaya yansıyan kızaran gözlerimde beliren, Gözbebeklerimdeki sırtı dönük bir tek SEN. Hasretlik sözlerimi duyurmaya çalıştıkça, Nasıl oluyor da her şeyde suç işlemiş gibiyim. Sözlerim sanki bir kurşun gibi geri dönüyor. Gözyaşlarım tarifsiz elmacık kemiklerim, Sele sebep olurcasına tuzu basıyor gözlerime. Ruhumun üstünde ateş bulutları gezinir. Parmak uçlarımda utangaç kalemle. Bir yarış kaybı gibi tur bindirir ah bu ayrılık. Geriye alamadığım zaman dolusu kelimeler, Küs olmuş sayfaya yarım bırakılmış aşkla. Tarafından demir parmaklıkların arkasında, BERAAT kararını suskunlukla beklemekte sevgim. Şimdi çizgi çeksem şu mavinin tüm tonuna. İnan oluk oluk sana aşkım bulaşır yeryüzünde Adının çıkmaz tütsü kokusu sarılı benliğimde. Ayak izlerin var silinmez ömür çemberimde. Uzakta olsan bedenimde ki gölgendir, Başka gözlerin gözlerimde olmamayışı. Sensin her nefesimde içimdeki tüm sokakların, Sahibi olan sevdasının gönül bekçisi. Şunu bil bana dair hiç birşeyim kalmadı bende. Çünkü yüreğimin asmaları senli, Sana dair mavi üzüm bağlarıyla dolu... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |