"kırk boğum boğazımla" yürüdüm
kanadı kırık kırk kapıya dayandım
zordu sentetik çözümlerle
sonuç almak


çatlak bir testinin ağzından
su doldurmak beyhudeydi
ve güçtü


oysa
ne kadar inançlı ve azimliydim
başarı odaklı ne kadar plan ve program varsa
yüklemiştim hepsini
beyinciğime


ağır testlerden sözlü sınavlardan geçtim
başarılıydım Allah için de
emin adımlar attığımı tarla kuşları
bile onaylamışken


yüreğimi
ayaklar altına almakta neymiş efendim
yerlere bile serdim gözü kapalı
fedakarlık yaptım fedakarlık
üstüne


maksadım ödül almak
madalya takmak değildi elbet
hiç yükseklerden uçmadım ki zaten
gönül gözüm tok sırtım bek savaşlara koştum
hep yalın ayak


tamam dedim
üzülmeyin kış geçer yağmur boran geçer
poyrazların yerini meltemler alır
bahar gelir çiçekler açar
bülbül güle konar


motivasyon üstüne motivasyon


kaç uçurum kenarından tuttum
kıymet kadir bilmeyen çürük elleri
kaç lohusa ateşinde nöbet tuttum
iyilik bilmeyen gönüllere


ne ezilmedik başım
ne yırtılmadık çorabım eskimedik ayakkabım kaldı
ne dinlenecek mola verdim ne eğlenecek
zaman buldum


koştum da koştum
koştum yıllarca aylarca günlerce


şimdi yorgunum
hatta çok bitkin aynı zamanda bezgin
oturup düşündükçe çok pişmanım ..ler gibi
tuttuğum hesabın çetelesi en baştan bozukmuş
en baştan yamukmuş


boşuna denmemiş
"rüzgâr eken fırtına biçermiş" anladım
şimdi ekinsiz bir tarlanın nadasa sürülmüş haliyim
yağmur beklemeye tohum olmaya mecalim yok
acılarım yenilgilerim eşittir - kader değil
acılarım yenilgilerim eşittir -kendim


sağlaması yapılıp test edilmiştir
en keskin ağızlı tecrübeyle...




ayşe uçar
24052024
01:17