0
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
468
Okunma
Bildiğin bütün hakikatin sevabı sana
Sevaplardan arta kalan ne varsa
Gönder bana…
Araf ateş boşluk…
İhtişamın yok oluşunu görecek
Göreceksin muazzam bildiğin yapıların yıkılışını
Uzaktan izleyip; el gözüyle bak vasfına…
Taşı delen damla azmiyle sarılıp umuduna
Sahip çık aşkın ruhuna kurduğu kumdan kaleye
Keramet arama
Duygularını sal ortaya
El etek çekilince kalbince ayıkla ayıplarını
Sil aklından izansız izleri
Vicdanına koy ellerini
İşte orada bulacaksın iman ve inancını
Hiçliğe yol ise her lokma
Bırak adın gölgede kalsın
Kalsın ki; nefsinden şüphe duymasın nefesin
Gönül dediğin muamma bir alem
Kapılıp gitme sırtını sıvazlayan ellerin kemiyetine
Gelip geçer mükafat dediğin
Ehl-i can dile Rabbinden
Ruhunca yoldaşın
Sırdaşın olsun ömrünce
Düşünürken varlığını dirliğini
Adım adım ararken sonsuz aşkı
Yaralarınla yarenlik etsin yakarışların
Her seher vakti recm et hayallerini
Tespih tanesi say kâbuslarını
Ve artı deyince, eksiyi de düşün
Yok sayma arkına yürüyen suyu
Pınar başın huzur, göl ayağın duruluk olsun ki
Dalga dalga imrensin sana derya deniz
Hak rahmeti bil
Çile saydığın her zahmeti
Zira sonsuzluğa son nokta diye bir şey yok
Keramet…
Her şeye bir bahane arama
Ki ayrı düşmesin fikrin ile zikrin
Sil gönlündeki desise-i şer-in varlığını
Sevgiyle selamla yüzüne gülen bütün yüzleri ki
Yüzleşme zamanın kahr-ı azaba dönmesin
Kabir hak makamı
Unutma kibrince varlığın ederini
Unutma ki sınırsız sızı gelmemiştir cihana...
Öz ile sözün birliğinde
Gel diyene gitmek güzellik
Hak emridir gitmelere muktedir olmak
Şiirse yazılan,
Aşk demeden olmaz!
Dardayım bir tutam cemre karakışıma
Şimdi bir dua lazım buraya
Kusuruna bakma dua bilmezliğimin
Ki seni ezberlemekten duaya sıra gelmedi