Yalnızlığın girdabında çırpınırken
Yüreğimin acılarını sırtlanan kadın
Kollarında bıraktım bu gece çocukluğumu
Elini tutarken titreyen ellerimle
Lavanta kokularını bıraktım aşk bahçesine
Kirpiklerinin ıslaklığını sorgularken
Gözlerinin yokluğunu yaşatma bana
Aradım güneşin sınırsız coğrafyasında Seni sordum göçen turnalara
Bulmaya çalıştım seni yüreğimin derinliklerinde
Dudaklarımı mğhürleyip yalnızlığına ağladım
Aramızda yaşananları bir kibritle kül ettim
Hiçbir zaman unutmadım seni
Bu mesafeler neden aramızda
Geleceğin her yola
Yıldızları serdim,gel gecelerime..
Her güldüğünde mavilik dolsun yüreğime
Senli bir cümle çıksın öpülesi dudaklarından
Vurdukça özlemin karasu kıyılarına
Gözlerimden düşer gizlediğim yaşlar
Bir delilik nöbetinde ruhumda yalnızlık
Bizi var etmeye değil yok etmeye yeminlenmiş
Bir uçurumdur düşümde ayrılık
Sonsuza atlamak gelir içimden
Terkedilmiş bir sandal gibi yüreğim
Bitkin..
Kimsesiz..
Çaresizliğin adı arzusudur yalnızlık
Bir kum tanesi olup kaybolmaktır çölde
Masmavi denizde köpüktür yalnızlık
Çilekeş hayatın ardından
Neden sorusunu sormanın zamanıdır
Sisli bir ufka doğru yürürken hissettiğin
O derin gri tek başınalıktır yalnızlık
YEŞİLIRMAK