10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1093
Okunma
Susadığım zamanlarda yağmuru giyiyorum üstüme
Ufacık bir su sesinde enkaz altında kalan bedenim çamurlanıyor
baharımı,gençliğimı,düşgücümü,özgürlüğümü kaybediyorum
ve dalgasız deniz gibi kalıyorum ortada...
Sana Senin gibi üzülüyorum.
Yokluğunda aradığım seni
bana geri ver
seni unutma yaşım geçti
bana geri ver
köşebaşında bekleyecem seni
bana geri ver
yokluğunun nakaratlarına tekrar tutunayım
bana geri ver
yangınlarda üşümek istiyorum
bana geri ver
Gözlerinde yeniden kilitleneyim,kalbinin anahtarını yeniden açayım
bana geri ver
ağlasın kalemim,şiirlere dönsün gözyaşlarım,
bana geri ver
esen rüzgarın ahengi fısıldasın kulaklarıma,içimi dökeyim
bana geri ver
mehtap yeniden örsün gökyüzünü
bana geri ver
senin mihnetini yeniden çekeyim,çeksem de itsem de bana gel
gel artık yirmi dört saat seni içeyim parmak uçlarından...
artık gecelerimi yıldızlarla yakıyorum
kalbimde dudaklarına ait esintini söndüremiyorum
söyleyemediklerim bir’i milyonlarca ölçekle büyütüyor
bedeli canım ,incindi hayatım...
duraklarda seni soran yaşlı adamlara seni soruyorum.
sen beni gene bıraktığın yerde,bıraktığım gibi hatırla
denizin hırkasında,aynı rıhtımda gölgenle konuştuğum anı hatırla
kadife sesinle başka birini andığın zaman beni hatırla
acı acı gülümseyerek bakıyorum şehirlere
ayakta bekletiyorum hayallerimi
tek sorunun bütün şıklarını imzalıyorum
hemen verip cevap kağıdımı
dışarı çıkıp senle karşılaşıyım diye
karanlıktan geçiyorum yüreğine