3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
341
Okunma

ZİNDAN ŞEHİR
Bak işte karşı şehre çöktü zindan
Değeri bilinmemiş her sevda gibi ağlıyor gökyüzü
Yaraları bir türlü kabuk bağlamıyor kalbimin
Sokak lambaları gibi zayıf içimdeki ziya
Güz düşüyor gönlüme üşüyorum
Avuçlarıma biraz gökyüzü biraz deniz mavisi dökülüyor
Düşlesem kurumuş dallar çiçek açarmı?
Yine yollardayım çaresiz bak işte karşı şehre çöktü zindan
Ellerine sağlık ne güzel dağıttın bu şehri
Ömrümün has bahçelerinde dolanmayın artık
İçimde binbir yalancı mülteci gülümser
Istırabın gülleri açsada tek bir karanfil gibi saklarım seni
Şimdi bu şehrin surlarını yıksam ne çare
Bentlerin altında kaldı tüm düşlerim
Bak işte bu şehre gün doğuyor ama bu şehre çöktü zindan
Kötürüm bir kaldırımda nağmeler yayılıyor geceye
Vefasız leylalar mecnunlar savruldu buzdağlarına
Aynaların sırları paslanmış gönstermiyor sevdaları
Bu şehir düşler mahzeni gibi öyle eski öyle yıllanmış
Karanlıklar çağırıyor gamzelerinin kuytusuna
Acılar turnalarımı vuruyor kanatlarından
Fotoğrafların leylaklar arasında ama ayrılık kokuyor
Zehre batmış gülleri bir bir umutla temizliyorum
Kum taneleri kadar kadar çok sevdamı dalgalar götürdü
Bu şehrin mavisi geçmiş mavileri siliyor artık
Karanlık gecelerin gölgelerine narçiçeği düşüyor
Bu şehre çöken zindan utanıyor karanlığından
Bu şehirde tutma beni
Kalırsam zehir kusarım suları yakarım
İçimde beslediğim turnalarım beyaz şimdi
Bensiz sokakları yaşarken şiirlerin acımadımı
Fırçamda bahar birikti dokunma renklerime
Kimse benden almasın diye
sımsıkı sarıldığım yalnızlığıma dokunma
Ben yalnız düşlerimdeki adamı semişim aslında
Billur sularda serinlemek dururken
Zindan şehirlerde karanlığa vurulmuşum aslında
Bak gün doğuyor bu şehirde karanlığın sana kalsın ey melal
KATYA
5.0
100% (6)