Sevdam,
Rüzgarın Issız çığlıklarında...
Kanatsız,kolsuz
Sürgülü pencerem…
Süt kokusunda saklı çocukluğum
Damla damla yağan yağmur besliyor yüreğimi
Öksüzlüğüne inat.

Gonca gülüşün bülbüle avaz
İnci dişlerin kafes ağırlığında altın mezar Issız sevdama
Süslüyor serseri saçların mehtabı
Günüm akşam,
Gözlerin deniz
Seyreder bitkin yüreğim. Bilseniz....

Bir yudum çay istiyor canım
İnce belli bardak senleşiyor elimde
İçim titriyor bir an.
Bilmem ki sen de bu kadar sıcak mısın?
Isıtabilir misin içimi gurub vakti
Işıl ışıl gözlerinle?

Bakışların gelgitlerde gizli
Islak kirpiklerin dövüyor kıyılarımı
Çakıllara örttürme kırık dökük duygularımı
Gözyaşlarım olur süzülen sular
Çek içine derin derya ol
Sensizlik gidermiyor kaygılarımı
Sık! Nefessiz kalayım kollarında
Yığılayım,
At yere!
Ayaklarında türap olayım
Kurtulayım.

19.03.2024/ KONYA