0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma
Koltuğa oturdu ve onu bekledi,
Günler, aylar, yıllar geçti,
Ama o geri gelmedi
Nasıl acı çektiğini kimse bilmedi,
Duvarlar dillenmedi
Gözler, sözler ve ruhu nemlendi
Ama kimse onun,
Neden acı çektigini bilmedi
Bir kanıya vardı birgün
Hüzünü yüreğine gizledi
Hassas yüreğine söz geçiremedi
Oturdu, bekledi banklarda
İstilaya uğramış sokaklarda
Kar yağmış şakaklarda
Şarkılar söyledi
Mevsim dört dedi
Ve hiç bir şey bilmeden
Korkmadı ölümden
Sihirli bir elin,
Yüreğine değmesini bekledi
İmparatorluklar gibi yılınca
Dağılıp, silinip bitti
İşte o zaman
Çaresizligin ne olduğunu öğrendi
Oysa kendisi hayata öğretmendi
Mevsim gereği
Güller açtı
Çimenler büyüdü
Nisan da dereler gürüledi
Varlık zenginliğini
El kiri bilirdi
Yel gelip tozunu bile süpürdü,
Sel gelip geri kalanını alıp götürdü
O ölünce, o da ölünce
Son görüntü de gözden yitip gitti
Anladı ki,
Sevgiden başka her şey bir hiçti
Beklerken, ömrü tükenip gitti
Sosyolog Hasan Hüseyin Arslan - Koblenz- Linz - 14.03.20224
5.0
100% (2)