Dem boşluğun haritasıdır
Kalbin çırpınışlarında


Demokrasiye inanmak, hak ile yoldaş olmak
Güzeli paylaşmak için bir lisan noktasıdır o. Acem dilleriyle bir ünlem


Olup ile bitendir o
Sosyalizmden yana edilmiş en güzel cümle, ‘layık olabilmek’

Adelet, gün batımı
Ve Doğan güneş ile beraber kardeşçe
Üleşebilenindir
Dem olaki o vakit.gecenin bilendiği kadar her kalbe. Emek karanlığa saygı duruşudur
Her anın her anında.


Özgürlük adına o can yakıcı ağıt
Kulaklarında, ben deği sen O’sun.

Var olabilmenin bu mucizeviyatı içersinde
Bahar ve renklerinin sana bu emektarlığı.
İhanet etmemek için var bu Çam kokusu.
Özünün hissiyatlarına er,
farklılık katmak istiyorsun madem bu alâ sofraya,
Sonra bakalım eşşek var mı vuslatın diğer yanında?
-şeyler ile unutkanlığımızın şakır şakır ağlamaları-gözlerinden akan bir damla.

Bağlamadan çıkmayan bam telleriyiz
El ele tutuşmak utkusunu hiç kaybetmeyenleriz
Bir olmak Tanrıya mahsus
Eş olmak
Ve eşit.

Odak noktamız.


İktisadi manasızca idari hep bilim ve noksanlık ekseninde
Azık ve işitmek mücadelesinde
Toplum olmak içgüdüsüne aykırı
Bu insafsızlık
Ön yargı kırbaçları ne yazık ki küffar bezeli. Hiddet sal. Koca okyanus nasıl salarsan sal, kısmete dair bir iz mi? Keyfe doğal yollarla teşekkür etmek mi?

Depreme lal olmuş bir hakikat
Şiddet küfür adanmamışlık içinde birbirimizi ezen
Acınaklı ve savunmasız betonarme bağlar ile dişlilermizi an vahşi hallarimizle bir diğerimize sürten.
Süt’den
Süt’ten

Beyaz Torosdan beri.
-Bir de ‘ayna ayna, varmı…’ cılar. Malı şansının tiryakisi olmuş. Onlar
Ak pamuk yememişler.

Tek isteğimiz yuvamıza koşmak kanatlarımız iyileşti ise Uçmak
Olmadı sadece nefes alan kullardan olmak
Dur diyebilmek, meziyetine sahip her bir dinleti
Deminde ise birde, bardakta.
Seraptan aldığın yudumdan yeğ değil midir?

Konduk madem.jöktürel olarak baktığımızda
Neyin içine düştüğümüzü
Ne kadar
nerede?
Ve zaman. -Bakmayanların gönlü legal halleri!
Size sesleniyorum
Aç bi ilaç/aşk ile
Niyet bu ya aç Açınca değil seni içerde bırakıp kapatınca önemli.


Ya karanlığa gebe ve hürriyet içinde istiklal, Deniz gibi vicdanı selim bir mevcudiyete sahip olup;
Mağrur mahcubiyetlerimiz altında
Düşlerimize en çok ağır veballer yüklediğimiz
Koca bir nesili korumak (sevmek durağını kaçırdık çünkü)

Ya!
Hala dalgalanmakta ya!
-Tabureyi vursaydınız tekme ayaklarım altından kahkahalarımla kayıp giderdi o vakit ormanlarımdan.
Eyyy! Gidi, nidalarınızla yok ettiğimiz demez idim en azından.

her bir Can’a
Nispeten: neyi bu ömre sığdırmaya yetmedi 2 virgül arası mevcudiyetiniz. Neyi tıkıştırdı kursağınız neden anlamak istemediniz neden manalandınız hiç düşünmediniz.
çalışıyorsunuz diye sormaya tenezzül etmezdim mayalanmaya
Bir şiirden içinde asla aman denmez ama…

-


Hesap var olmaktan öte. Çünkü kalp 2 kere atar
Paylaşmak sanat. Bilim şükürdür aslında Tanrıya
-sanat sahip olmaktı.çizgi buluşulacak mecbur kimsesize göre bile bir noktada.


Yenik düşmek bir mesele dahi değildi. kirletmemek evet kalmadı bize. Biz tüketmeden tükendi, en çok ahlaki.
sistemler ezerek bazılarımızı kopararak korkularımızın tusunamilerinde
Çoğunlukla mavi olarak
Gittik. bazen idealist ist duygularlan. Peşlerinden
Ya küreği çekerek
Ya işkence görerek
kirletik. -iyiye hayal yetersiz ise 3 metre öteye suskun olur gecenin en arsız cırcır böceği. Yalnızlık çığlık kurban


Sosyokültürel göbek bağlarımızı tarihten silme sürecinde olan kemirgenlere karşı bir isyan, sanırım önemli bir yer tutacaktır
Ay’a ilk adımı ile insanlığın bireysel olmayan sonsuzluk bakışı arasında
Başlamak!
kazanmaktan öte şirindir. Kaybeden aşktan üstüne sinenlerle. -hey yavrum hey kazasız belasız senden önce çok şükür ölüyorum diye ve bilmektir.

-


maddenin tabiatı gereği ne kadar mukaddes ve bi o kadar duygudan yoksun bir azmettirici olduğunu
Unutturmamak önemlidir. Çiğ süt hastalık sebebi.

Akbabalardan, özür diliyorum o harika canlılardan
Kendini kendi cinsinden savunmak hemde ölmeden
Korku asla ademi merkeziyetçi sığınaklar aramamalı. Tutunmak ile heyecan içinde tıkırdamak kapıyı
Açılsın diye,
Asıl layıklık buydu aslında.
Özür dilerken Hiç hata işlemediğimi bilmek istiyorum.Hep. Leş lokma olsa ne
Olsa olsa yazık o kuşlara.

Ahenk cumhuriyet olsa; ırkçı cahil ve anti inkilapçı, bir masum su zerreciğinin en saydam olmayan karanlığı olurdu.
Geleneksel ile yaşanılan arasına durmadan köprüler kurardı, şükür ahlak, adalet, öteki. ve değere nail olmak çok sonra berraklaştı gözümüzde.
önce aile anne baba
Sonra coğrafya kader ve tarih. İsa yok Sonra kabil

Eğitim şart. hep eğitimden dem vururdu ne anahtar ne kapı
Onun arkası
Soru, açacak mı?

Mutlu olabilmek için vazgeçmemeli insan özgürlüğünden. Amaç, inanmaktan öte sadece saygı duymaktı. Ve olursa bir çatı
Alınlarının yazısı
Hiza yeterlilik ve tecrübe
Gaye ışık ve biraz ikram geleceğe.

Milletler yok artık dünya şu haliyle led ekranlarla örülü, ekran öbür tarafa açık.
Düzen sadece görünmek mi yoksa
Kimin izlediği kimin umrunda!

Az olan niye hep ağırdı
Bir beyaz sayfa lazımsa diğer kefeye çokça dilemek mi lazımdı. Anlamadım
İtaat’ da etmiyorduk oysa
icazet istemiyorduk, siyaset bir kere kurum olmalıydı. Kurum yapıyor sonra damalarda.

Hedef duyulmak olur dem zamanlarında..
mürekkebin rengi ahuzar maalesef ve çokça
-bu miras ve vicdan ağırlıklı bir konuydu ki
Ölüm kaçış
Ne yazık ki bir rüzgar

Bir dut ağacı gölgesi
Bir gülümseme görmek tütünü ektikten sonra
Getirdiğin soğuk suyu içmek.

Hayali bile her şeye değiyordu.


Emek ile saygılar.