0
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
455
Okunma
Hazin bir yürüyüşün gölgesinde uyuklar sevdiceğim
Saçlarından ilkel düşlerin kayıpları akarken
Suların olgunlaşmasına daha var
Benim de zamanıma henüz var
Martıların yaralarına dineliyorum mavi tahtın paralelinde
İçimizde kayıp nal seslerine
Eski marşların kanlı gömleği giydirilir
Ruhum yontulmuş
Kuşların atölyesinde kanat giyinmeyi beklerken
Hantal bir sabahın tozlu akşamına kadar bir sürgüne çarpılmışım
Devşirme bir döl, çerçilerin yumrukları
Hırpalanmış gecenin koynundan avuçlarıma bırakılır
Sırra yakınlaşınca inatlaşan bariyerlerin kullarına amadeyim
Ben büyüttüğüm kasırgaların çocuğuyum
Rüzgar da sevdim
Akan denizlerin belinden sıyrılan dalgalar da
Sessizce yağan yağmur da sevdim
Günü doyuran gülü doğuran ne varsa
Çatlatır beni ikindinin akşamına doğru
5.0
100% (8)