0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
374
Okunma
sen ölmedin samir
iki kürek kemiğimin arasına ismini kazıdım
ben seni bulduğum da
henüz yeni durmuştu gönlüm akşama
bir gün bağdat da gün ortasında söndü bütün ışıklar
karanlıklar üstüne dualar yazdım
bilmediğim dillerde şarkılar haykırdım akşamlara
devrilmiş putlar gibiydim
sessiz sedasız ölüyordu içim
üstelik hiçbir kavga vermişliğim de yok du hayatla
zaferleriyle mağrur atlılar gibiydi bagdat sokakları
kaybolmuşluğumun çığlıkları ne savaş nidasıydı
nede vurulduktan sonra kalmıştım ayağa
ah
samir
sen ölmedin bağdat vuruldu ben öldüm
oysa ışıklar getirmiştin
bin kanatlı atların sırtında
başka bir inancın yüceliğnden
en güzel gözleri sevdirmiştin
samir sen demi düşen atlara benzedin
atları vurdular
dağlar gibi ovalar gibi koşum koşum destanlar olurdu belki
başka iklimlerin başka inançları serpilirdi
sırtımın kanatları olurdun belki
muhammed ve samir
5.0
100% (1)