0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
436
Okunma
sen gidene kadar fark etmemiştim zamanı
meğer topyekün dönüyormuş kainat
sen içinde yoksun diye
durgun muş maceralarım
sen içim de yoksun diye
anlamsızmış yıldızlı gecelerin parlaklığı
zaman bir meftunmuş
ben kendi ellerimin yazdığı kaderin
kaza mağduruyum sanırdım
acılar büyütür kendi beşiklerimde sallardım
oysa
bulutların seyri bir tek çocukları şenlendirmezmiş
kuşlar için ağaçlar için yağmazmış ıslak mehtabın rengi
sen gidene kadar ben gökyüzünü benim sanırdım
meğer gökyüzü aşıkların dilek ağacı
dua kapısıymış
sen gidene kadar ben, kendi hapishanemin
sultanıymışım meğer
saltanatım uzanmış iki göz arasın da
ne yıldızlara ulaşmışım
ne gerçeklere açılan yaralarımı esir etmişim
bilinmeyen savaşlarda
topyekün içimdeki kaleleri kuşatmışım
bu zaferler yarım yamalakmış meğer
bu topraklar hep seninmiş
gidişin beni bir çocuk gibi uyandırdığın da anladım
5.0
100% (1)