Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Ahmet KARA
Ahmet KARA

Senin Hicran Adından

Yorum

Senin Hicran Adından

9

Yorum

30

Beğeni

0,0

Puan

573

Okunma

Senin Hicran Adından

Biz ayrılmayız derken; esti rüzgârlarında
Bana boran yazıldı, senin Hicran adından.
Anılar yalan oldu, bitmez günahlarında
Hayal gören yazıldı, senin Hicran adından.


Sevgileri aranan, belki de bir meşkteyiz
Vedaları günahkâr, belki de bir aşktayız
Işıkları kapanan, belki de bir köşkteyiz
Tahtı viran yazıldı, senin Hicran adından.


Çiçeklerin sümbülü, baharın gonca gülü
Güzellerin güzeli, dağlardan esen yeli
Sen kaldın da uzakta, bende oldum bir deli
Aklı duran yazıldı, senin Hicran adından.


Şimdi hangi yerdesin, yerinde yok mu senin?
Kokusundan aldığım, güllerde beyaz tenin
Leyla olup da çölde, vuslata olsun yönün
Seni soran yazıldı, senin Hicran adından.


Bilemezsin âşık kim? Bu derdi çekenin kim?
Bende derim resmine, boynunu bükenin kim?
Kalmasın vebalinde, yaşında dökenin kim?
Kalbi duran yazıldı, senin Hicran adından.


31/01/2024 (Mazinin Günlüğü)

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Senin hicran adından Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Senin hicran adından şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Senin Hicran Adından şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet KARA
Ahmet KARA, @ahmet-kara2
6.2.2024 08:41:32

Hafta sonu gitmiş olduğumuz Hassa ilçesinden geç vakitlerde, İskenderundaki evimize, 6 şubat 2023 tarihinde Pazartesi günü geç vakitlerde saat 00:1 sıralarında dönmüştük. Hava yağışlı ve alışılmadık şekilde soğuk bir gündü. Pazartesi günü işe başlama hazırlığı yapıp, biraz da geç yatmıştım. Daha yeni yeni uyumaya başlarken sallandığımızı hissettim. Önce hafif bir sallantı oldu. Daha sonra hızlanmaya başladı. Şakır şakır sesler geliyor, evin bazı yerleri düşüyor, eşim ve cocuklar da bu arada uyanmıştı. Şaşkınlık içinde ne yapacağımız bilemez bir halde, artık çaresiz bir şekilde ölümü bekliyorduk. 10 katlı bina. Biz 6. katta oturuyoruz. Allah korusun çökse, kurtulma şansımız hemen hemen hiç yok gibi. Neyse sallantı bitti. Üzerimize alabildiğimiz gerekli kıyafetleri bir de yorgan ve arabanın anahtarını da alarak, panikle en hızlı bir şekilde merdivenden kendimizi dışarı attık. Dışarı soğuk ve sağanak yağmur vardı. İskenderun’un sokak ve caddeleri güvenli bir yer arayan, panik halinde sağa sola koşturan insanlarla doluydu. Her yer sanki mahşerin provası gibiydi. Neyse güvenli bir yer bulduk ve orada arabanın içinde sabahın olmasını bekledik. Telefonlarımız hiç çalışmıyordu. Sanıyorduk ki yalnızca deprem burada olmuş. Zaman geçtikçe işin vahameti daha da korkunç görünüyordu. Bu arada bir hastane bahçesinde tanıdık birine rastladık. Hanımın kızkardeşi ve o tanıdık kişinin ailesi, aynı apartmanda Antakya’da altıyüz konutlar denen ve depremde en çok hasar gören yerde aynı apartmanda oturuyorlardı. (Bir zamanlar bende aynı yerde oturdum. Evimi satmış olduğum kişilerde maalesef ailecek depremde ölmüşler.) Altıyüz konutların çok kötü olduğunu ve annesi gilden hiç bir haber alamadığını söyleyince aniden Antakya’ya gitmeye karar verdik. Yollar çok kalabalıktı ve
çok yerlerde yollarda yarıklar, tahribatlar ve yolda depreme yakalanan arabalar vardı. Artık altıyüz konutlara gelmiştik. Manzara çok korkunçtu. Bütün evler yerle bir olmuştu. Her yerde İnlemeler feryatlar yürekleri parçalıyordu. Ama elimizden de hiçbir şey gelmiyordu. Daha ilk karşılaştığımız yıkıntıların arasında kolonlar arasında ayağı sıkışmış onbeş onaltı yaşlarında üst kısmı çıplak bir genç gördüm. “amca ne olur haber 112 yi arada beni kurtarsınlar” diye yalvarıyordu. Ne yazık ki ağlamaktan dua etmekten başka bir şansım yoktu. Nihayet baldız gilin oturduğu binayı bulduk. Tam ulaştığım anda karı koca iki kişi sabahın ilk ışıkları ile el ele tutuşarak ayakları yalın şaşkın ve ürkek bir şekilde titreyerek indiler. (Onlar en üstte oturan İskenderun’da karşılaştığımız tanıdığımız hemşire bayanın anne ve babasıydılar. Daha sonra öğrendik ki onlarında evli bir oğulları eşi ve çocukları hepsi birden ölmüş) Allah rahmet etsin. Onları görünce umutlarımız dahada arttı. Ve bizde bir umutla ve endişe ile Mustafa! Mustafa!diyerek arka arkaya birkaç defa seslendik… Ve, beklediğimiz cevap nihayet geldi. “Ben yaşıyorum” dedi “ama annem ne yazık ki rahmetli oldu”. (Annesi kanser tedavisi görüyordu kaçma telaşı içerisinde Mustafa annesinin üzerine düşmüş, ilk anlarda yaşıyormuş. Nefes alamadığından bahsetmiş helalleşmişler, daha sonrada depremin ilk anlarında ölmüş.) Artık Mustafa’yı bir şekilde oradan kurtarmamız gerekti. Kendi çabalarımızla ve benim oğlanında gözü karalığı ile depremin ilk günü sıkıştığı yerden, ikindine doğru büyük bir çaba ve uğraştan sonra ilk gün kurtardık. Bu arada artçı depremlerde devamlı oluyordu. Ya diğerleri o şansı bulabildi mi? Hele o Suriyeli kadının inlemeleri hala aklımdan çıkmıyor. O kadar yakından sesi geliyordu ki çaresizlik o kadar kötü ki ellerin demiri kesmiyor…

Allah bir daha böyle bir felaketi görmek nasip etmez inşallah. Bu vesile depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza rahmet diliyor, yaralı kardeşlerimizede acil şifalar diliyorum.
İnşallah bu güzel yurdun insanları böyle kötü acılar bir daha yaşamaz.
Tabi önemli olan bundan sonra olanlardan ders alarak depremin bilincine daha iyi vararak yaşamak lazım.

Hepimizin milletçe başı sağ olsun.
Geride büyük acılar olsada, hayat bir şekilde devam ediyor.

Mutlu kalın, sağlıkla kalın, güzel dostlar.
Ahmet KARA
Ahmet KARA, @ahmet-kara2
6.2.2024 08:39:45

Çatlamıştı toprakta, kükremişti dağlarım
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!
Çığlık çığlığa sesler, inliyordu sağlarım
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Bitmeyen bir şaşkınlık, olmuş sağım, solumda
Toz duman yer, gök, tutmuyordu kolumda
Nice dostlar gitmişte, kalmamış hiç halimde
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Yarılmıştı yolları, giderken Antakya’nın
Gördüğümüz heryerde, çöküyordu sol yanım
En büyük felaketi, belki de bu dünyanın
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Feryadı kulağımda, aklım hep o çocukta
Elimden hiç gelmedi, oradan çıkarmakta
Çaresizdim burada, olmaz öyle bakmakta
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Nihayet eski mekan, altıyüz konuttayız
Seslendik yukarıdan, sevinçle umuttayız
Bir oğul yaşıyordu, anne ölmüş, yastayız
Altı şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Herkes perişan halde, soğukta titretiyor
Bir ibrettir bazende depremler öğretiyor
İnsanoğlu hep böyle, mezarında üretiyor
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


Nihayet, çok sonrası, özledim Antakya’yı
Dolaştım dört yanını, tanımadım dünyayı
Her yerde toz bulutu, bitirdim bu rüyayı
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet!


İhya edelim bizde, bilimle bu memleketi
Düşünelim de artık, başlasın hareketi
Allahım yaşatmasın, böyle bir felaketi
Altı Şubat günüydü, bugün bize kıyamet
Kardelen çiçeği
Kardelen çiçeği, @kardelenc-i-e-i
2.2.2024 00:22:16
Sevda ylei esince bir başka olur insan
Hüzünler boyu aşar her gün onu anarsın
Dağların yamacında hayallere dalarsın
Bahtı hazan yazıldı senin hicran adından

Çok güzeldi dost.Kocaman terikler.
Her daim sonsuz saygı ve selamlarımla


Kardelen çiçeği tarafından 2/2/2024 1:58:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gamzelimm
Gamzelimm, @gamzelimm2
1.2.2024 19:52:52
Hüzün bulutları dolmuş şiirin üstü, yağmurlar ha yağdı ha yağacak. Sadece şiirlerde kalsın diyoruz hüzün hep ama bu gidişle zor görünüyor.
Dost kalemden yine seçkin yine güzel bir şiir okudum. Tebrikler bıraktım.

Selam ve saygılarımla hep
Dua ile
Murat Kahraman Murâdî
Murat Kahraman Murâdî, @murat-kahraman-mur-d
31.1.2024 22:05:06
Yüreğine, kalemine sağlık Üstadım..
Nice nefis eserlere inşaallah.
Tebriklerimi arz ederim.
Saygılarımla
TUĞAL  KÖSEMEN
TUĞAL KÖSEMEN, @tugalkosemen
31.1.2024 18:04:05
Çok güzel....
Muhteşem bir,ayrılık şiiri.
Ayrılık,ne sevgiliyi unutturmuş,ne de sevgilinin güzelliklerini.Harika dizeler,anlamı yüksek dörtlükler ve muhteşem bir şiir.
Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Saygıyla,esenlik dilerim.
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
31.1.2024 14:27:45
Çiçeklerin sümbülü, baharın gonca gülü
Güzellerin güzeli, dağlardan esen yeli
Sen kaldın da uzakta, bende oldum bir deli
Aklı duran yazıldı, senin Hicran adından.


Her dörtlüğü birbirinden güzel, seçmesi zor muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım.
Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum, ilhamınız dâim olsun her zaman.
Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah.
Sonsuz selam, duâ ve saygılarımla.
Esenlikler diliyorum.
Allah'a emanet olun.
Etkili Yorum
MÜSLÜM BAYRAM
MÜSLÜM BAYRAM, @m-sl-mcbayram
31.1.2024 14:19:41
Bilemezsin âşık kim? Bu derdi çekenin kim?
Bende derim resmine, boynunu bükenin kim?
Kalmasın vebalinde yaşında dökenin kim?
Kalbi duran yazıldı, senin Hicran adından.

ozanımın kaleminden çiçek çiçek dökülmüş ekilmiş sayfaya
bağ bahçe açmış
yeşillenmiş ovalar

kalemine bereket değerli ozanım
okuması hoş şiirdi
saygılarım tebriklerimle
nice...
Etkili Yorum
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
31.1.2024 14:18:15
Bu şiir, ayrılığın acısını ve sevgilinin adının yarattığı ızdırabı anlatıyor. Şair, sevgilisiyle birlikte olmayı hayal ederken, gerçeklik onu yalnız bırakıyor. Sevgilisinin adı Hicran, yani derin üzüntü, şairin kaderi oluyor. Şair, sevgiliyle yaşadığı anıların yalan olduğunu, günahlarının bitmediğini, sevgilerinin arandığını, vedalarının günahkâr olduğunu, ışıklarının kapanan bir köşkte olduklarını söylüyor. Şairin tahtı viran oluyor, yani mutluluğu yıkılıyor, senin Hicran adından.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL