Biz şairler olarak, toplumun hamalıyız
Neyi görüp duyduysak, hiç korkmadan yazarız
Kimine göre zehir, kimine çam balıyız
Detayı atlamadan, resim gibi çizeriz.

Zalime karşı çıkar, defterini düreriz
Çalan -çırpan soysuzun, damarına gireriz
Aksak giden her işin, izlerini süreriz
Boyca cüce olsak da, gerekirse uzarız.

Allah’tan başkasına, el açıp dilenmeyiz
Haksız yere kimseyi, hor görüp ilenmeyiz
Dişe yazık değil mi, yok yere bilenmeyiz
Ne kadar Yezit varsa, kuyusunu kazarız.

Nefi gibi dik durur, belamızı buluruz
Hallacı Mansur olup, hakkı Hak’tan biliriz
Pir Sultan’ca Sivas’tan, yola revan oluruz
Leşçil akbabaların, oyununu bozarız.

Hain halden anlamaz, dosta geçer nazımız
Boşa atıp sıkmayız, taşı deler sözümüz
Sırtımızda heybemiz, elimizde sazımız
Karacaoğlan misali, ilden ile gezeriz.

Yunus’un dergâhında, odun olur yanarız
Semahlarda dem tutup, badesinden banarız
Âşıklar çeşmesinden doyasıya kanarız
Cananı kutsal bilip, uzaklardan süzeriz.

Doğruyu haykırınca, dokuz köyden kovarlar
Yüzümüze gülenler, altımız oyarlar
Fizan’a sürgün edip, başlarından savarlar
Had bileni severiz, bilmeyene kızarız.

Necati’m çekinmeden, yazar -çizer dururuz
Elimizde kalemle, on ikiden vururuz
Türk Milleti şahsında, hem onur hem gururuz
Babamız olsa bile, hakkı tutar üzeriz.

Necati OCAKCI
22.01.2024
ANTALYA