3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
364
Okunma
Yirmi beş temmuz yazıyor eski defterde...Şebinkarahisar T Tipi Cezaevi diyor...Sene 1984 veya 1985 olmalı..bana flu...
ŞAİR DEĞİLİM
Bir matematik dersinde anladım
Seni sevdiğimi.
Tahtada rakamlar,
Cebir denklemleri yazılıydı
Sen bakıp gülümsemiştin.
O derste bozuldu matematikle aram
Ne zaman gülüşünü hatırlasam
Rakamlar kaynaşırdı göz bebeklerimde.
Orda yazmıştım ilk şiirimi
Biraz çocukça
Ve masumca…
Teneffüslerde
Yan yana yürürdük bahçede
Merdivenlerden birlikte çıkardık.
Akşamları cesaretlenirdim yokluğunda
Yarın konuşacağım derdim
Kendime sözler verirdim
Süslü kelimeler hazırlardım içimden.
Yanına geldiğimde
Dilim tutulur, ellerim titrerdi.
Boğazımda bir yangın
Unutulur giderdi akşam tasarladığım sözcükler.
Bir türlü diyemezdim seni sevdiğimi...
Şairliğim böyle başladı dedim ya
Sana diyemediklerimi
Korkularımı,
Cesaretsizliğimi yazdım önceleri
Sarı yapraklı matematik defterine;
Sonra yakaladı hain matematikçi
Aldı defterimi
Sınıfın ortasında okudu...
" Sen bana öyle karanlık bakınca
Bilmiyorsun
Nefesim kesiliyor
Dizlerimde titremeler
İçim yanıyor...
Hele, tesadüfte olsa
Değince elin elime
Karanlığın bir cehennem oluyor
Bilmiyorsun
Nasıl yandığımı...
Seni nasıl sevdiğimi
Senin için bu çıldırmışlığımı
Gizli sevdamı bilmiyorsun
Bilsen
Zaten beni öldürürsün..."
Ne çok utanmıştım
Kaçıp sahilde saklanmıştım gizlice
Açıktan giden gemiler
Martılar umurumda değildi
Ağlıyordum umutsuzlukta
İrkildiğimde,
Arkamda sen gülümsüyordun
Biliyorum...
Beni sevdiğini biliyorum demiştin.
Şairliğim böyle başlamıştı
Önce sevgini yazdım
Sonra yıllarca ayrılığı...
Ne seni sevebildim gönlümce
Ne iyi bir şair olabildim.
Kısaca sevgili
Ben yıllarca,
Şiir yazdım diye kendimi kandırdım.
Ben
Sadece kendime
Seni anlatan
Yarım kalmış sevda masalları anlattım
Şair değilim asla
Sadece
Seni yazıyorum hala; o kadar...!
5.0
100% (4)