0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
334
Okunma
Ahrazlığım çözüldü, zambak gibi açıldım
Bu kadar söze karşı, dilin yok mu hiç senin?
Aşkından sürünerek, yerden yere saçıldım
Toz toprak duman oldum, külün yok mu hiç senin?
Büklüm -büklüm yol gibi, dolaşırsın kanımda
Sen bigâne kalsan da, canım oldun canımda
Her çiçeğe meyletmem, apayrısın yanımda
Varsın dikenli olsun, gülün yok mu hiç senin?
Seninle dolu -dolu, geçiyorken günlerim
Ben kendimde boğulur, hep kendimi dinlerim
İmdadına sığındım, kurtar diye inlerim
Aşk ile tutunacak, dalın yok mu hiç senin?
Ortada sebep yok ki, küsüp de darılacak
Sabret bulanık sular, mutlaka durulacak
Elbet bir gün mizanda, terazi kurulacak
Tatlı dil güler yüzle, balın yok mu hiç senin?
Gıdım gıdım solarken, ben kendimden geçmişim
Gönül misafirime, kapıları açmışım
Bakarsın bu gün yarın, bu âlemden göçmüşüm
Çot musun çolak mısın, kolun yok mu hiç senin?
Şeytan araya girse, korkmadan saldıralım
Kaybedilen zamanı, beraber dolduralım
Yeter artık insaf et, küslüğü kaldıralım
Sağım kurbandır sana, solun yok mu hiç senin?
Necati serzenişte, biraz olsun gül bana
Gönlüm kalbura döndü, ne diyeyim ben sana
Zordasın biliyorum, beni de anlasana
Topraklara mı girdin, halin yok mu hiç senin.
Necati OCAKCI
14.12.2023
ANTALYA
5.0
100% (1)