Hiç açılmasın avuçların pervazda
Gül tutan adam değilim henüz
Değilim bahar dallarının hatırını bilen adam
Sinema çıkışlarındaki öpüşler ,teğet geçiyor adamlığımdan

Boş salıncaklar gibi gıcırdıyor utancım
Kronik yağmurlar yağdı postallarıma
Yetişemedim sana
Kızgınım gökyüzüne
Patlıyor bulutlar değen kirpiklerime

Ben sana göre değilim
Ellerini tutarken izin istiyorum yetkililerden
Çayındaki şekeri hesaplıyorum
Gözlerim çok tanrılı bir din bardağında
Yalnızlıktan sürülmüş ojelerin var bir de
Bir çift duayı hak ediyor

Dudaklarım dikili süslü naralara
Ama yargılarım;
Bazı aşk şarkılarını ve çokça sürülmüş parfümleri
Hem söyler misin bir kapitalizm kaç gökyüzü eder?

Ben sana göre değilim
Değildim dün de
Soracaksan kalbimin menzilini
Dikişlerimin ağrıları çekiliyor sorduğun yerden(sormadığın yerden)
Soracaksan eğer çirkinliğimi
Sorduğun yerden sarıl odamdaki aynalara

Bir yalan var aramızda
Dünyayı ikiye bölen bir ekvator çizgisi
Hep kışı oynuyoruz ama
Coğrafyaya da aykırıyız o zaman

Ben sana göre değilim
Değildim dün de..