2
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
669
Okunma
hadi gidelim
özlemişsindir gitmeleri
bırak saçların kısa ve dağınık kalsın
yalnız gitmeyi beceremiyorum
insan gibi duvarlar
duvar gibi dokunuşlar
çiçek gibi gidişler istiyorum
kokusunda kaybolmak
bak yolların yarası açılmış
üzerine eski bir şarkı örtülmüş
sitemli bir dudak burukluğu yaşıyorum.
bu sabah acilen gitmeliyiz
kalbimde oluşan boşluğa denk gelmek istemiyorum
bakıyorum da gözlerindeki yaşlar bizi anlatıyor
sevmiyorum bunu.
yalnız. biz ağlamayı bilmiyoruz
ikimizde hala çocuğuz
küçücük seviyoruz
biz kimseye uygun değiliz kahve çekirdeğim
kakao ağacım
böğürtlen reçelim
sahi ellerindeki nasırlar doğuştan mı hüzünlü
anlam veremiyorsun değil mi
bu sabah pencerenin önünde bekleyen o rüzgar yok artık
dışarıya çıkınca bütün hatıralar sağı solu yağmalayacak gibi duruyor
bunları düşünüp. üzülmeye fırsat bulmadan gitmeliyiz
kulağıma küpe olsun gülüşün
her şeye rağmen biz güzel gidelim zeytin ağacım
ağladığını görmek istemiyorum
yüzünü yukarıya doğru kaldırınca pek bir şey anlaşılmıyor
sanma
ah benim içine gözyaşı akıtan yaramaz yağmurum
sahi biz neden ve niçin gidiyorduk
hemde acilen
gülme. sen güldükçe burnumdan geliyor bütün hatıralar
bu sabah ikimizde bunamış olmalıyız
yaşlandık mı. nedir
nereye gideceğimizi omuzlarımıza anlatıp duruyoruz
hadi birer papatya çayı yapsın bize o mahur ellerin
sakin sakin gidelim
başka türlü üzülmek yakışmıyor fıtratıma
uzun uzun giderken
uzun uzun seslendim sanıyordum oysa
içimde büyüyen o küçücük sırça ses
beni sana yetiştirmeye çalışıyor
ne kadar da acıklıyız değil mi
yazmak dediğim şeyin okumak olduğunu dilime açılan yaradan anlıyorum
son günlerde ilk gibi bir şeyim
her şeyin ilkinde buluyorum kendimi
sesim gökyüzüne küstüğünden beri avazımdan çıkan hiçbir şey beni tatmin etmiyor
kayboluyorum
kabullenmenin verdiği mutluluğa inanmıyorum
ellerimde sadelik yok
yanağımda usulca bir seğirme
oturduğum yerden kendimizi üzecek şeyler buluyorum
bencilliğime kader yalanını dikiyorum
unutulmak istiyorum
unutularak ölmek. bu benim en verimli mahsulüm
topla şimdi pılımı pırtımı
sen. topla işte
en çok bunu seviyorum
saçlarımı biraz yandan hatta
böyle olunca daha içten gidebiliyorum
gözlerimin zeytinliği ellerimdeki söğüde karışıyor
böyle daha ihtişamlı oluyorum
ellerimi ellerinden topla
kalbimi kalbinden
hiç kimsenin bilmediği o bakir yere gidiyoruz
dahası
düşünme bunları
...