0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
277
Okunma

Gözlerin ay parıltısı
bitimsiz aşk çağrısı gibi o tatlı gülüşün
eşsiz güzelliğin ki, yürek yansıması
ama seni görmeyeni görmek ne lâzım?
daha kaç yıl sürecek bu karanlığa özlem?
Uzak bir sevdâya delice tutkunluk niye?
değer bilmeyen bir değersiz için değer mi?
hiç açılmayan kapı arkalarında suskun
hep boşluğa sarılır gibi nâçar duruşun
Bu bekleyişin bir sonu olmayacak mı?
yaşanası kaç gün kaldı ki ömürden?
her adımda daha da yaklaşırken sonsuzluk evine
dönmeyecek misin bu yok oluş yolundan?
Sarmaladığın yufka yüreğini sıkma artık yeter!
kollarını uzat da güneş tutsun ellerinden
göğsündeki buzdan ağırlık erisin
anla artık o beklediğin dönmeyecek
bitsin bu nafile özlem, yeter!
Akıntıya kapılıp da gönlün bırak sürüklensin
bâri bir kez olsun izin ver artık, yeter!
geride kalsın yüreğin pası, yarası, karası
ki, mutlulukla barışsın ömrünün kalan yarısı
Mustafa Fahlioğulları - Kasım 2023