0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
417
Okunma

Bursa Yeniköy’de fırtınalı bir sabahın seher vaktinden... 13.11.2023
Sabahın köründen değil, seherinden… Karacabey’in Yeniköy’ünden
Her şeye karşın güzel geçsin günün-m-üz.
Aynıymış gibi görünse de her gün
yeni bir gün değil mi?
Neresinden başlandığına bağlı:
Bazen kaldığın yerden, bazen sen de yeniden...
Doğrudur düşüyor yıldırımlar
yıldırımların düştüğü doğru
Evet yağıyor boran olmuş fırtınalı yağmurlar
yağdığı yağmurun doğru.
Doğrudur kara kara bulutların rüzgârla sökün ettiği.
Ama savaş öyle mi?
savaş
rüzgârlarla değil;
insanlarla gelir.
Duman tüten topraktan
yaz boyunca,
dökülüp yükselir birden gökyüzü.
Ve, fakat
barış ağaç değil, ot değil ki yeşersin:
Sen istersen olur barış,
istersen çiçeklenir.
Sizsiniz halklar kaderi dünyanın.
Bilin kuvvetinizi.
Bir doğa kanunu, evrensel bir norm değildir savaş.
Barışsa bir armağan gibi verilmez insana:
Savaşa karşı
barış için
Katillerin önüne dikilmek
Hayır yaşayacağız! demek.
İndirin yumruğunuzu suratlarına!
Böylece mümkün olacak savaşı önlemek.
Onlar demir çeliği elinde tutan birkaç kişidir.
Yoktur karabasandan bir çıkarları.
Dünyaya bakıp “ne küçük” derler,
bir şeylerle yetinmezler acunda.
Para hesap eder gibi hesaplıyorlar bizi,
Savaş da bu hesabın ucunda.
Ürkmeyin tutmuşlar diye suların başlarını;
Korkunç oyunları,
davranın,
Bitsin.
Söz konusu olan çocuğundur, ana:
Koru onu, dikil karşılarına,
Bak dünyada onbinlerce kadın;
JİN, JİYAN, A Z A D İ diye haykırmakta.
Kadın, yaşam ve özgürlüktür aslında
Biz milyonlarca kişi
Savaşı yener miyiz?
Bunu sen bileceksin.
Bunu biz bilecek, biz seçeceğiz,
Bir de düşün “Yok!” dediğini:
Düşün ki savaş geçmişin malı
ve ancak,
barış taşıyor gelecekten...
5.0
100% (1)