Her gün dağlardan gelen gönül dolusu çığ gibi düşüyorsun içime ...
Kirpiklerimin karası ile yazdım seni kalbime..
İçimdeki tüm ışıkları söndürüp seni yaktım gör diye
Güneş gözlerini yumarken vefasız dünyaya..
Uykuya daldım başucumda güneş gibi sen doğ diye...

Bütün renkleri tek tek eledim ..
Karanlık rüzgarlar içinde senin beyazın kaldı kaderimde..
Ovanın yeşilinde göklerin mavisinde falların kahvesinde seni gördüm dinledim..
Bir hançer gibi gülüşünle pare pare dağlandı kalbim..
Yanımda sadece tabağımda batan bir imbat ve uçurum uçurum bakışların kaldı

Gurbetin kıyısında hüzünlü bir ezgiyle özgürlüğe kapılar açan yar
Bir zamanlar dargın olan düşlerim şimdi okyanuslarda kımıl kımıl seni arar..
Seni özlemek efsun gibi vuruyor bendime ..
gam çiçeklerim döktü yapraklarını leylaklarla güllerle gelen yar..
Gönülden vurulmuşum gurbete zemheride didelerim buz arar..
Hoş geçin benimle gönül bülbüllerini saklar sonra yar..

Erguvanlar seni getirsin günbatımlarından uzak diyarlardan..
Bakışlarının değdiği her köşeye leylaklar ekiyorum ..
alacakaranlık bir kederde yağmurlar yağsın hasretin üzerine..
Vuruldum yoruldum kayboldum saçlarını kır dalgalarında..
Rüzgar savursun beni yaprak gibi ufukta ayla gibi düşeyim zindanlarına
KATYA
08.11.2023