7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1201
Okunma

ertelenen günahları delice içine çeken
dili damağı kurumuş topraklar
bağrımda bas bas bağıran talanlar
burnumdan gelen ak sütün kokusu
beyaz dutun gölgesinde boş salıncağım
ezik dizlerimde kabuk tutmayan yaralar
çorak damda beş taş unutmuşluğum
tüylerini okşayamadığım bağ evinin beyaz bekçisi
incir yaprağında yapışkanlık misali talih
kozasına çekilmiş ipek sancılar
ayı dolanan hüzün dağları
terkisinde yükü, yellenmiş bulut
pamuktan ana kucağı
sarı tarağa çekilmiş kumral acım
ne çabuk kayboldu çocukluğum
bulayıp kana ufuğu
kestiler kırılan dizlerimde umudu
dillenip merhamet dilensem
gök üryan
yer haki
üfler lal çobanın sihirli nefesi
ki baki
kanar sınır tellerinde ütopyam
ah yürüyen korkularım
öpsem yuvarlanan gözlerinizden
dağılır mı çürüyen tabularım
bilirim;
devrilmez ölmezden evvel
çileli usumu kemiren nemrut sürünün firavun saltanatı!
2008-09-20
Sude Nur Haylazca