12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1652
Okunma

Şiirler yazıyorum ben yine sana
En özlemli, en duygusal, içimin en çok sana taştığı zamanlarda şiirler yazıyorum
Bu hiç değişmiyor..
Sabah kalkıyorum sıcacık yatağımdan,
Yürüyorum caddelerinde İstanbul’un
Bir martının kanatları getiriyor bana nefesini
Yüzümü yalıyor bir rüzgar misali..
Otobüs şoförünün biletler arasında sıkışmış hayat çığlığı çıkıyor kornasından.
Çöp konteynırından fırlıyor siyam kedisi
Tüylü boynunda tasması..
Kimbilir hangi sıcak yuvasından kaçmış, gözleri sahibini aramaklı..
Neden sonra bir cafeye giriyorum.
İstanbul’un garip isimli cafelerinden birine
Günün gazetelerinde hep aynı haber..
Sevgililer günü için hediye alternatifleri,güller,
Kırmızıya bürünmüş saman kağıdında her yer..
Bir sıcaklık yakıyor boğazımı kahvenin telvesini yudumlarken
İşte o anda sen geliyorsun aklıma...
Üşüyen ellerin geliyor
Ellerimin sıcaklığını hissediyorum,
Ellerim ellerini arıyor..
Sonra yine takılıyorum İstanbul’un can sıkıcı trafiğine.
Yürüsem daha hızlı ilerleyeceğim biliyorum,
Sıkılıyor, iniyorum..
Voltalar atıyorum..
Taşlar bırakıyorum boğazın serinliğine..
Sevgililer gününe saatler kalmış...
Yanımdan iki sevgili geçiyor,
Kız sevgilisinden tek taş yüzük istiyor
Durup düşünüyorum yolun ortasında,
İnsanlar garip garip bakıyor,
Sanki benden garip hiç bir şey yokmuş İstanbul’da
İstanbul soğuk bugün diyerek kabanımı çekiyorum boynuma kadar,
Hava serin..
Düşünüyorum da ellerime yakışan en güzel takı yine senin ellerin..
Ne işi var ellerimde, boynumda, kulaklarımda anlamsız altın denen metallerin
Hava gürlüyor,
Işıklar çakıyor gözlerinde
İstanbul en güzel yağmurlarını akıtıyor insanların üzerine
Ve her damla aşk olarak geri dönüyor yeryüzüne
Sevgililer bambaşka bir özlemle sarılıyorlar birbirlerine..
Yürüdükçe kayboluyor suda ki ayak izim,
Nasıl olduğumu sorma,
Ben bu günde sensizim!
Acıktığımı anlatmaya çalışıyor karnım,
Ama hiç bir şey istemiyor canım
Bir ufacık simitle geçiştiriveriyorum kahvaltıyı.
Şiirler geliyor aklıma,
Kalemim yok yazamıyorum..
Aramadın bir haftadır..
Hakkım yok, işin yoğun kızamıyorum..
Trene biniyorum neden sonra,
Arkamdan koşuyor çocuk düşlerim
Beni sakın bırakma buralarda dercesine koşuyor..
Bu sefer üşüyor ellerim..
Ne olur döndüğünde yine gel, yanıma sokul..
Sensiz o kadar boş ki,
Tüm garipliklerine rağmen, İstanbul...
Elif SEZGİN