3
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
457
Okunma

Yüreğimdeki çivileri sökemiyorum mirim
Aklımın kuşlarını susturamıyorum
Astıklarından beri dünyayı ipe
Elestteki yüzümü tanıyamıyorum
Oysa biraz soluklanıp gölgesinde
Dağılıp gidecektik usulca
Babamı bırakmayacaktım güllerin içinde mesela
Baba olmayacaktım asla
Hasretini duymayacaktım iliklerime kadar
Tuz dökülmeyecekti yarama
Ve hasretimi ekmeyecektim toprağa
Bendeki benle bitmiyor kavgam mirim
Acımı bala çeviremiyorum
Kevgire dönderdiler zamanı
Hangi parçasını tutsam kendimi bulamıyorum
Şayet dalabilseydim yekpare içine
Dokunacaktım babamın gülüşüne
Başımı bırakıp yorgun dizine
Sığınacaktım düşlerin en keyiflisine
Ömrümden alındı muhteşem o zaman
Siyah beyaz bir anıydı elimde kalan
Gitmek ve illa gitmek arasında kalıyorum mirim
Yolları düze çekemiyorum
Nisyan ile malul oldu ya insan
Dünü bugüne kavuşturamıyorum
Bağlayabilseydim içimdeki özlemle birini diğerine
Öpecektim merhamet çağlayan ellerini
Koklayacaktım apak bulutlara dolanan saçlarını
Yaslayacaktım sırtımı dağ gibi sırtına
Alınacaktı yüreğimdeki büyüyen ateş
Dinecekti gözlerimdeki çağlayan yaş
Gazze’nin enkazında büyüyen çocuğum şimdi
Kan revan hülyalar içindeyim
Ne büsbütün dışındayım zamanın
Ne de künhüne erdim köhne hayatın
Başımı kaldırıp ölüm yağan semaya
Babam olsaydı diyorum suda eriyen yüzüme
Tutardı ellerimden kavrardı yüreğimi
Umudu biçerdi üzerime
Buldururdu dehlizlerde kaybolan benliğimi
5.0
100% (7)