ay çalıya takıldı usta
birazdan sökülür karanlığın gözü
bu kuşların akbabalara yem
ruhumun dikenli çalılara gül edilişinin öyküsü
üşürken mavi uçurtmalar yangın göğsümde
nasıl sızlar kalp çirkinliğin aynasında


bahar geçti yaz geçti
gümüş yağmurcunlar göçtü
çorak sessizliğe gömüldü nurdan sema
nasıl salınıştır bu sam vurgunu yapraklar
yaralar dalları dallarda ki turnaları


sisli bir perdenin nervürlerinde gizli yıldızlar
kör meydanlarda gladyatörler savaşı
palyaço gülüşlü adamların ağzında dünya
yıkılmış kentlerin eteğinde ağıt tozluğunda kan
enkaz altında bir can camdan yüreği pır pır
kubbesiz tavanlara ayna, acının çığlığı


yüreğim daraldı be usta
kalbimi yıkayan serçeler öldü
koşuyor yılkı atları saman alevi düşlere
sonsuz bir boşluğun bekçisi ellerim
ne yâr-im kimseye
ne yârenim var


yanık rüzgârların savurduğu
ah! külden devşirme kederler
üstüme üstüme gelmeyin


bahar geçti yaz geçti
gümüş yağmurcunlar göçtü
yalnızlığa açılır tüm koştuğum yollar
nasıl salınıştır bu sam vurgunu yapraklar
yaralar dalları dallarda ki turnaları





ayşe uçar
11102023
10:44
yeni-
den