23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1732
Okunma
Derin vadilere çökerken duman
Heyula kıvrımlarımda uzar zaman
Gönlüm uğrar talana
Dağ-Dere ıslık ıslık
Çalan çalana
Ne yandan ses gelse el veririm
Sen bilmezsin güzelim
Ben bu sevda yolunda
Tam kırk yıllık yaverim
Koşarım ardı sıra
Son yokuşa devrilirim
Sanma yalanına kanmam
Yılmam ve asla usanmam
Sen kısa eteğine yemlik topla benim için
Kanat açarken başımızda güvercin
Asmaların yaprağından oku sürgünümü
Söğütlerin dalından
Peteklerin balından
Korkma aşkın vebalından
Neler gelip geçti
Nerdeyse çağ değişti
Bir ben kaldım antika
Düştüm sokaklarına
Kimse vermez sadaka
Açmadım kimselere
Gönlümün namahremini
Biriktirdim sandığa
Biraz yorgunum şimdi
Hem yorgun hem dargınım
Hasretim hışım
Ara yerde kalmışım
Umudu uykuya yatırdım
Biraz naftalin biraz tarçın
Kim bile
Birgün gelip açarsın
Akşam vakti bir efkar
Dağlarda tutmuşken kar
Bir inat yararak
Gelirsin ağlayarak
Dayanamam
Taze bahar olup açarım gözlerine
Leylakların kokusundan utanırım o zaman
Bademlerin çiçeğinden
Menekşenin dilinden
Tanırım yanağındaki benden
Dökerim saçlarına bir kucak
Dedemin güllerinden
Hoşgeldin derim kulağına usulca
Gideriz yemlik toplamaya
Çiçekte yonca
Yine başımızda kanat açar mı güvercin
Bunca yıl bekledim
İki gözüm iki perçin
Ne dersin ?