Soldu mu gül yüzün bir kadın boynunda?
Uyandın mı doğru söyle,
Daldın mı yoksa taklitlerine,
Hani savurduğun,
Hani masumiyeti ölümlü kıldığın an ki.

Doğruyu söyle bana deniz kızının sevgilisi,
Dalgalar gelir oldu mu mavi gömleğine,
Sular bulaşır ya hani,
Şaşalı bir bakış doldu mu kadehine?

Yaptın mı salatalarını yarın aksam için,
İki kere döndün mü siyah asfaltların beyaz köşelerinde
Çizgilerinde diyorum beyaz olan hani,
Masumluk beyazı diyorum sana.


Buldun mu ölümle hayatın ince politikasını,
Tartıştın mı ummasız güzellikte, kızıl saçlı
Ya da çalan kumrala saçları herhangisi birisi
İle ...
Dedim ve kopardım ya hani elmayı
Havva bana güldü dediğim anda ...
Duydun mu buğulu camların şanssız dansını?

Sen denizsiz kızın sevgilisi,
İlk hangi kumda öptün, yeşilçamı çok seven bir kadını?
Söylesene durmayan bir istek arzu gönlünde,
Kaydeder mi ritimlerimi?

Velhasıl
Kelam gücü olmayan ben
Buldun mu açamadığım kurşun kalemimi
İyi bak dünyaya
Bir daha dönmeyecek öyle çünkü,

Ölümü aratan
Hayatı andıran gözlerin hani,
Ceza gibi doğup, mutlukuktan yakınan güzel sevgili
Affet kendini,
Günah sarmaşıkların arasındaki bir nehir şu sıralar,
Ve ben Kayahan dinlerken ne kadar vakurdum,
Sensizliğe üzülen ve sensizlikle dizayn edilen herşeye