14
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
635
Okunma
Mekanın cennet olsun Neşet Ertaş
Şimdi sen ağlarken uyku mu tutar
Yüreğinde hüzün gördüm Zahidem
Rüyamda yorduğum bir çıyan yutar
Yılanı bağrıma sardım Zahidem.
Yastığım taş oldu yorganım ateş
Mecnuna çevirdi bu sevda kalleş
Eline hançer al göğsüme vur deş
Önünde eğilip durdum Zahidem.
Lâl olsun bu dilim tutulsun elim
Bir başka sevdaya çıkmasın yolum
Sen bir mültecisin bense bir zalim
Elimle fermanım verdim Zahidem.
Gözlerim çağlayan bir nehir oldu
Yediğim içtiğim, aş zehir oldu
Kayseri kan dolu bir şehir oldu
Ayağına yüzüm sürdüm Zahidem.
Olur mu bu hayat eskisi gibi
Kafese konulmuş bağlı bir sebi
Bağı irem değil cehennem dibi
Ecel döşeğini serdim Zahidem.
Anber-i misk kokan beyaz teninden
Gül yüzüne düşmüş çifte beninden
Saramadım bir kez ince belinden
Sancımı acıyla kardım Zahidem.
Ahvalim nicedir işte sen duydun
Sevdamı kilitli sandığa koydum
Kanadını kırıp canına kıydım
Kendime bir hesap sordum Zahidem.
Geçmiyor gönlümde açtığın yara
Sıratı geçerken düştüm bir nar’a
Allah’a sığındım koymasın dara
Diz çöküp secdeye vardım Zahidem.
Hilâl kaşlım canın, canımda öz’dü
Beni benden alan o maral gözdü
Kör şeytan sabrımın ipini çözdü
Nihayet ben beni vurdum Zahidem.
Bir gün hatırlayıp ağlarsan şayet
Affeyle Rabbime etme şikayet
Aşk İlahi lütuf demişti ayet
Adını Kur’an da gördüm Zahidem.
Gönül hanem sensiz olacak viran
Ar’ını ar bildi gönlünü veren
İhanet etmedim güvendim her an
Bu kanıya nerden vardın Zahidem.
Sevmek kolay değil insan kıskanır
Bir yaban elinden alacak sanır
"Dilsiz Kalem" gider artık uslanır
Tarifi olmayan
yâr’dın Zahidem.
İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem)
Sebi : esir, tutuklu
5.0
100% (20)