0
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
490
Okunma
Sözüm şol meclisten dışarı elbet
Kıssadan hisseyi irfâna dedim
Üstüne alanlar olursa şayet
Bir ona bir bana bir yana dedim
Ağızdan zamansız çözülen söze
Makamdan güçlenip oynayan göze
Haksız karşısında titreyen dize
İnsandan habersiz insana dedim
Sırrı sır bilmeyip aktaran zâta
Yeşilden habersiz kırmızı ota
Velhâsılı kelâm mükevvenâta
Mizbândan habersiz mihmâna dedim
Teşhisi hatalı yanlı hekime
Kararı nefsâni olan hakime
Halkına zulmeden kim varsa kime
Çıkardan beslenen ruhbana dedim
İnsan fıtratını bozan gürûha
Medyada dillenen isterik ruha
Özünden habersiz teşhirci şuha
Şu köşede gülen şeytana dedim
Hormonlu ürünü satan esnafa
Her zamda markete yığılan safa
Kahvede bakanlık dağıtan lafa
Giydikleri renksiz mintana dedim
Edebi ahâkı bozan arsıza
Çalışmadan yiyen cümle hırsıza
Zekât ve fitreyle doyan nûrsuza
İçindeki sahte imana dedim
Kalemden habersiz kelâmsızlara
Dostunu görünce selamsızlara
Vatandan habersiz o gâmsızlara
Onları taşıyan divana dedim
Gençlik kıymetini bilmeyen gence
Ufaktan iğneyi batırdım ince
Yaşından habersiz şıpsevdi gonca
Yetmişinde azan civâna dedim
Bayraktan habersiz ülküsüzlere
İhaneti seven ülkesizlere
Bil cümle kem göze suni güzlere
Beyni değil cebi şişmana dedim
Milleti bölmeyi seven sürüye
Aslı Türk olmayan fitne çeriye
Tefekkürle bakıp biraz geriye
Eyvah eyvah diyen pişmana dedim
Çal çırpla yapılan bozuk yapıya
Rüşvetle açılan cümle kapıya
Çimentosu eksik ev ve köprüye
İçimizde gezen düşmana dedim
Hâl-i pür melâli yazdım iyice
Kimde gidiyorsa koy gitsin güce
İtibârsız kaldı kafiye hece
Hamken piştim diyen sultana dedim
Hey Makberî anla gayretin boşa
Yazdıkça zannetme gidiyor hoşa
Ya devlet başadır ya kuzgun leşe
Bizi bir et diye Sübhân’a dedim
__________Makberî