1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
744
Okunma
Dilimin papucunu dama atmışım
Artık çıplak koşuyorum bu aşka
Anadan doğma kelimelerle ben
Ağlıyorum çocukların dilinden
Hangi halim güzel olsa aynada
Bakan yüz aynı, akan göz aynı
Yani değişen hiçbirşey yok aslında
Sadece bir kaç kadeh tebessüm
Dudaklarımda, yaşlı yüzümün yaşlı gözlerinde...
Hangi acı bu kadar olgun gösterdi beni
Soranlar dedi yirmi, yirmibir, yirmiyedi...
Bütün yediklerimi aşk olarak kusarken
Miğdem bulanıyor bütün ayrılıklardan
ve ben şiirini bilmediğim bir şairin dilinde
Gecenin köründe; dilsiz kelimelerle
Sana seni tarif ediyorum
Korkun var diye, ümit yok diye
Ne kadar güzelim diye soruyorsun?
Daha güzelini görsem göstereceğim
Hangi fotoğrafta benim diyorsun?
Bir kasa gülden hangisini seçeceğim
Koşacağın hayat diyorsun?
Peki ben hangi sırattan geçeceyim
Gireceğin cennet diyorsun?
Öyleyse cehennemde ne arıyorum hala
Nadasa bırakılmış bir varlığın
Yokluğuna doğru sürüklenen uçurumunda
Ne kadar verimsiz göz yaşı varsa
Döküyorum aşkın tarlasına
ve emekli oluyorum tebessümlerden
geçiniyorum verdiği üç beş kuruş hayalle
ölümler ısmarlıyorum masamdaki herkese
içsinler diye, içmeyenler şerefine...