Saçların var ömrümden uzun
Senin benden daha kurudur tuzun
Daim yokluğun içimde hüzün
Ölümü yaşamak nasıl bir ölüm

Bir sesin var ki nazil olunca
Ayet ayet varlığın içime dolunca
Hakikatim senden kuşku duyunca
Varlığında ruhum hidayet bulunca

Bir sevdam var ki gamzende gömülü
Kalbinin mahşerinde bekliyorum ölümü
Günah değil mi bu aşka söyle
Uzatma artık bu sürgünümü

Yokluğun yokluğun içimde kış günü
Sensiz yarına bıraktım dünü
Yaşanmayacaksa senle ne önemi var
Günün gecesi ve de gündüzü

Güneşim çiçeğim balım kadınım
Adımlarımda saklı sanki adımın
Koştukça eser rüzgarda kokun
Varlığın içinde varlığı yokun

Geleceksen gel artık nikahsa nikah
Düğünse düğün bayramsa bayram
Seni koynumda saklamak için
İlla padişah mı vermeli ferman

Sensin benim derdim, derdime derman
Varlığından gayrı bir şifa ummam
Geleceksen gel ama artık
Ertelersek yakın helak olmam

Edebi değil sözüm ama içten
Senin aşkına sözüm ibaret hiçten
Geleceksin diye içim sevinçten
Yazamaz oldum senle doldum ben