ısı verdik ete yağa sebzeye
kaynatırız işte aş bizim işler
hayıflanma ışık görmedim diye
yeni moda böyle loş bizim işler

akıntıya karşı çekeriz kürek
omuzlardan önce yorulur yürek
bu kadar gayrete niyedir gerek
terlemeye rağmen boş bizim işler

ayağa kalk dersin yerde sürünür
verimsizdir mağdur tipe bürünür
bazen de pehlivan yiğit görünür
her mühim güreşte tuş bizim işler

ister balla ister soğanla beslen
aynanın önünde iyice süslen
aramızda kalsın isterdim aslen
gizlilik kalmadı faş bizim işler

sıhhatliyken ilac yuttuk lüzumsuz
tarlada bahçede ottuk lüzumsuz
âlemde boşa yer tuttuk lüzumsuz
görmez göz üstünde kaş bizim işler

tosbağayla atı yarıştırmışız
tilkiyle tavuğu barıştırmışız
mevsimleri bile karıştırmışız
cemremiz düşmüyor kış bizim işler

sevdalar kalbleri yalnız yoruyor
bir anlık huzura pusu kuruyor
bir de “suçlu kimdir” diye soruyor
bağra bastığımız taş bizim işler

Aydın’ım yazmışım bir kısa kısas
balyozdan ağır ve cımbızdan hashas
imtihan başlıyor ecelle esas
yaş be arkadaşım yaş bizim işler

1 Nisan 2023, Aydın Bayrakdar