SELÂM olsun sana güzel KADIN
Nasıl da güzel gülümsüyorsun yıllara inat
Ve nasıl güzel bakıyor gözlerin için kan ağlayarak
Yorgunluğunu
Bıkmışlığını
Ve kırgınlıklarını saklıyorsun o tatlı gülümsemenin ardına
Acılarının yüzüne bıraktığı derin izlere aldırmadan
Kalbinin paramparça olmasına rağmen
Nasıl da ısrarla güvenip seviyorsun herkesi
Dağlar taşlar çatlardı bunca kedere..

Dostlarımdan gelen ihanetlere
Sırtımdaki hançerlere rağmen yine de tutuyorum ellerinden herkesin
ANNEM bazen yeter artık kızım desede
Akıllanmıyor bu saf kalbim
Ve ekliyor çok zaman ANNEM ALLAH sana peygamber sabrı vermiş diye..

Yaştan mıdır yaşanmışlıktan mıdır bilemiyorum ama
Daha erken yatıyorum geceleri
Kırk kez bölünüyor uykularım
Balkona zor atıyorum kendimi nefes nefese can havliyle
Derdin içimi daralttığından mıdır bilemiyorum ama nefes alamıyorum çok zaman ..

Sabahları daha yorgun uyanıyorum artık
Yastığımı ıslatan yaştan mıdır uykumun kaçmasından mıdır bilmiyorum
Gözlerimde anlamsız bir kan duruyor sürekli
Göz altlarımda ki morarmaları ve torbaları söylemiyorum bile
Acımasızca vurduklarından yıllar içinde acımıyor artık sol yanım..

Bir zamanlar simsiyah saçlarımda birkaç tel olan sırmalar çoğaldı
Hâlâ belime kadar olan saçlarım gittikçe azaldı
Biliyorum yaşımda bir hayli geçti vadem daraldı
Yarım asırlık ömüre ne acılar ne hatıralar sığındı
Ama öğrendim gözümde yaşla gülmeyi..

Saçıma düşmüş yızdızlara inat dağıtıyorum rüzgârın kollarına
Yüzümdeki çizgilere aldırmadan büyük kahkahalar atıyorum
Çünkü biliyorum ne kadar kederlenirsem kederleneyim geçmiyor hiçbir şey
Ve biliyorum ki ağlamakla gülmek kardeş..

Hadi güzel KADIN doğrul ve kalk ayağa
Dağıt saçlarını esen rüzgârda yap makyajını
Ve acıları ezercesine at kahkahanı
Ve unutma bu hayat senin ve hiç bir ana bir daha doğurmayacak seni.....