8
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
405
Okunma
Aydı seneydi derken geçip gidiyor zaman
Hasret zembereğinin kurulduğu yerdeyim!
Ruhumda bin bir yara başımda gri bir duman
Bir görünmez hayale sarıldığım yerdeyim
Sohbet arkadaşımdı kelebeği arısı!.
Adınla uyanırdım gecenin bir yarısı
Gözlerimden akarken aşkların en durusu
Eğilmeyi reddedip kırıldığım yerdeyim
Suları dondururdum buzları eritirdim!
Kara kışlarda bile baharlar büyütürdüm!
Senin kaşın eğilse ömrümü çürütürdüm!
Şimdi zalim kadere darıldığım yerdeyim
Adım, adım yürürdüm akasyalı yolunu
İncitmekten korkardım boynumdaki kolunu
Bir başına koydun ya bu sevgi yoksulunu
Giderken ölüp ölüp dirildiğim yerdeyim
Sen bir lütuftun, sendin en kıymetli hediye
Hayrandım yıldızlara sana benzerler diye
Sen çekip gitsen bile aşkın kaldı geriye
Bense deli divane görüldüğüm yerdeyim
Ol aşkın badesini sensiz içemem ki yar
Sıratın köprüsünü sensiz geçemem ki yar
Masmavi gökyüzünde sensiz uçamam ki yar
Haymatlosum, aşkınla sürüldüğüm yerdeyim
Yandı, yanar yüreğim, sana ağlıyor didem
Seni, bizi soruyor pirim Hüseyin dedem
Çağırdım Azrail’i daha dolmamış vadem
Acıyla ilmek ilmek örüldüğüm yerdeyim
Dünyalar yıkılsa da kıyamadığımdın sen
Mah cemaline bakıp doyamadığımdın sen
İçimden geçenleri diyemediğimdin sen
Sesine nefesine vurulduğum yerdeyim
Ateşe verip gittin, gönlümü, otağımı
Karabasanlar basar boş kalmış yatağımı
Sonsuza dek susturdun dilimi dudağımı
Adını sayıklayıp yorulduğum yerdeyim
Haktı, haktandı aşkın; aşkla semah döndüm can
Şem’dim aşk çerağında! sen üfledin söndüm can
Sensizlikse yaşamak… farz etki ben öldüm can
Sen gidince toprağa verildiğim yerdeyim
Estiğinden bihaber kapkara yeldim bazı
Dediğindn dönmeyen yaralı dildim bazı
Aşkla çağlayıp akan bulanık seldim bazı
Sevdana ram olup da durulduğum yerdeyim
Ört mezarım üstüne duvağını telini!
Ya da Ilgaz’dan savur şu garibin külünü
Duy beni; duy sesimi anamın son gelini
Sensiz cümle âleme darıldığım yerdeyim