bizansın torunu kale çocuğuyum
övünsem baş ağrısı labada
toplardık ebegümeci kuzu kulağa
anam içine pirinç katardı bakır tencerede kısık ateşte
salataya sirke koyaradı bi kaç damla çiçek yağı

varoş kavramı turfandaydı sur dibi kale içi
eminönü sirkeci yani
şehr’emini kent merkezi..

doldular sonra ’’agul dugullar’’ -anam öyle derdi
ee valide haklı büyükannesi emine’nin ismini almış
hepiciği de burada doğmuş !

-amma dönmelik ihtimali hep saklı sandıkta-

suriyeli afgana kızıyorlar ya ha ha haa
benim gibi soysuzlar
nerenin göçmeni dersen köprülüzadelerden çıkarlar
balkan’a kırım’a takılır
anadolu irfanına fal bakılır

-al abla cumriyet senin vatan diyon sahibesi sensin (telaffuz da edemezsin ya)
renksiz türkler darbe yasasına öyle yazdılar ama kimseye inandıramadılar
etni’sitende brakisefal yazıyor mu sinan..kafatasın nerde ?

2 rek’at bi kelime-i şehadet müslüman’a bir de çatı kimliği ekle ne mutlu türküm diyene
demokratik laik sosyal bir hukuk devleti modernizmin dibi
çarşaflı kadının ’gözü değdi’ diye laikçi hanımefendi tiksindi
istanbul da yaşayan ırkçı-faşistler avrupayı çoktan geçti

havalar çok soğuk üstümü ört anne...