Ah, keşke yüreğin tarifesine bedeller ödetilmese
Tensiye ettiğim kim varsa elbet saklı küfemde
Bir ırmaksa ırak olduğum
Bir renkse azat edilmediğim
Bir ruh ise sökün etti edecek bedenden ayrık otu addedilen
Gölgemle hasbıhal ettiğim
Hem de ta ezelden

Metruk heceler saklı izbelerin karanlığında
Salkım saçak mevsim nemalandığım
Devasa bir kartpostal adeta
Postallarımla adımladığım şu karanlık dehliz
Bir soykırımmış meğer inanmak insanlara

Hicreti günün
Gökte saklı dünde kalan nice tebessüm
Her öğün arası verdiği mola
Sevgiyle eşleşen yüreğimden arda kalansa
Sisli bir yol
Mahzun gülüşümün kundaklandığı
Mağdur varlığımın yok sayıldığı
Her matem her esen meltem
Aşkın asasında saklı izi sözcüklerin
Allah aşkı ile dolduğum ömrün
Telafisi varsa yoksa sadık kaldığım
Dualarımın temennisi

İzbeden sökün eden karanlığın hilali gölgelerken
Her hayalimi kusur bilen kimse
Ne çıkardı sahip çıksaydı sevginin ahali
Yürekte saklı nemli iklime
İkileten sevgiyi
İmha gücü yüksek bir bomba misali
İçten içe infilak eden yüreğin temsili resmi
Sadece bakın gözlerime
Bakışlarımda saklı mehtabı yerden yere vurmayın yeter ki

Bir ışıksa ansızın yanıp sönen
Şiar edindiğim hep mi matem?
Hazan mahsulü dualarım
Kekremsi acılarımda saklı meramım
Geçti geçecek şu rüzgâr
Bir mahzun sevdanın arka bahçesi

Sözlerden ırak bir dere yatağı değil
Asla kuru değil nasıl da dolgun suyla ve nemli
Örtüşen hayali huzurun
Öptüğüm nurlu alnı yalnızlığın
Göle maya çalan bir derviş gibi
Sökün etti edecek ruhum
Saklı tutulası bir günce ki
Salkım saçak vurulduğum evrenin matemi

Aşkın azadesi
Yalnızlığımın bakiyesi
Sır tutan bir Mecnun
Kefil olduğumsa İlahi Aşk
Hem Leyla hem Zühre hem Mihriban
Tokalaştığım her yen gün yeni kelam
Arsız ıssızlığın zamlı tarifesi
Bir mevsimden medet umduğum
Bir nesir bildiğim yazmaya doyamadığım
Hicran ve ömrün hikâyesi

Bir şiir ve bir şiir daha
Özgün ve özgür irademle
Hayatı idame ettirmenin tek özeti tek serveti
İhlaslı haletiruhiyesi benliğin
Kök saldığım deminde
Hüzün dolu kıblemin…