Gücük der ki:
Ya devenin kuyruğuna çıkartırım,
Ya da koca iti harıl harıl soluturum.
Mart Dokuzu der ki:
Mart kapıdan baktırırım,
Kazma kürek yaktırırım.
Bir buldun iki istersin,
Altın buldun çıkı istersin.
El öpmekle ağız pis olmaz,
Her yatmaynan çocuk olmaz.
Her kuşun eti yenmez,
Her laf her yerde söylenmez.
Şekeri kaynatmakla pekmez olmaz,
Yolda yürümekle toprak solmaz.
İnek çift sürmekle öküz olmaz,
Eşek yük taşımakla katır olmaz.
İnsan hatır sormakla küçük olmaz,
Geçmişini bilmeyenin geleceği olmaz,
Eskisi olmayanın yenisi de olmaz.
Her sakallı dede olmaz,
Her ineğin sütü olmaz.
Deniz mutlu, sakinken dalga olmaz,
Toplumu kaynatmakla deprem olmaz.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz,
Harmanda izi olmayanın sofrada yüzü olmaz.
Verimsiz tarlada ekin olmaz,
Akdeniz sütten ak olmaz,
Karadeniz’de yüzen kara olmaz,
Güneş balçıkla sıvanmaz.
İtten doğan it, kurttan doğan kurt olur,
Mayasızdan doğan mayasız olur,
Herkes mayasına çeker…
Yaşamak hakikatin ispatıdır.
Yazı tarihe damga vurur gider,
Söz su üstünden silinir gider.
Kızını dövmeyen dizini döver,
Kızı gönlüne bırakırsan,
Ya davulcuya kaçar ya da zurnacıya.
Görkün cücüğü güzün sayılır,
Kazın cücüğü güzün sayılır.
Katranı kaynatsan olur mu şeker,
Cinsini sevdiğim cinsine çeker.
Ağustostan sonra ekilen darıdan,
Kocasından sonra kalkan karıdan,
Hayır gelmez…

Not: Anonimler

20.06.2023
Yozgat
Dost Kalemlerden
Gücük deyip geçmen öyle.
İstişare yok boy-beyle.
Cahile söyle ha söyle.
Bir milim yol almaz imiş..

Ataların izinde,
Ol harmanın yüzünde.
Tamah varsa özünde.
Nas harama düşer imiş.

İmbikten süzülen özü.
Kör olanın görmez gözű.
Münafığın iki yüzü.
Hain murada ermez imiş.
Neneh
Emine Balı Oğuz