2
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
812
Okunma

Ya bu şehrin sokakları ,bir gün ellerimiz başka ellerde iken bizi karşılaştırırsa?
Yüreğinin acısı ile tuttuğun eli sakın acıtma !
Eskisi gibi değil her şey
İçimde çalan kimsesiz şarkıdır gece
Kader bavulunu omuzladım
Yüküm ağır , yolum uzun
Dur duraksız yolculuk benimkisi
Eylül değdi aşkımıza
Hasat mevsimi geldi sevgili
Sararmış yapraklar sızlatır uzuvlarımı
Kışlıklarını çıkar yüreğinden
Toparlayabilirsin kendini baharımdan..
Kalbim en çok sana çarpıyordu,
bende kaç ölü kaç sağ bilmiyordum
Kokmasın diye yarama tuzlar bastırdım
Sana şiir olarak dökülmeyen yaşları kavanozda topladım
Kırılan gece karanlığının zulasında
hayaller umutları doğradı
Efkarlandım çaresizliğime yandım
Gözlerimi zulme bileyledim
Seni sardım ellerimle
İçtim içtim
Öksürük tuttu sırtımdan vurdun.
Seni kustum ,
Yetmedi !
Ciğerimi yakan izmarit dumanı gibi dudağımdan düştün..
Ellerim olmasada fikirlerim kana bulandı
Bütün kadınları öldürdüm içimde
Adının harflerinin geçtiği kelimeleri yasakladım kendime
Çıkmayan sesimle ağıt yaktım.
Güneşlerden göç eyledim ,
çığların altına sığındım
Ölüm dedikleri soğuk kışlara daha hazır değil iken aşk bedenim .
Gidişin ardı aşk ektiğim topraklara;
Taşsız topraksız defnettim kalbimi
Ve Ölmediğim her an
oturdum nefesimi ısırdım..
Damla damla kanadı yaram;
Genzimi yaktı susmam
Biliyorum artık,
aşk bana ebedi haram !
Nafile artık sevgili
hüznün üstünü kaplar göçler,
Demir alıyorum senli zamandan
Kıyısız karasız vedadır bu,
Ayrılık sirenini duymuyor musun?
Tren raydan çıktı sevgili,
Aşkın vagonu uçurumlara düştü
Olay yeri raporları tutuldu ,
Aşk/zedeler tutanaklara işlendi,
Sen sağ selamet
Ben ise yitik soluma düştüm..
Fırat Yetiş
5.0
100% (9)