5
Yorum
15
Beğeni
4,8
Puan
417
Okunma
Yaprakların Sarısı
Bir anda şarkıya karışır ya hayallerin
Hani göğsün sıkışır,tutuşur ya ellerin
Güz mevsimi açarsın kalbin kapılarını
Elbet bir gün görürsün yaprak sarılarını
Tükenirsin rüzgarın seni sallamasıyla
Sonra her şey durulur onun ağlamasıyla
Ne gelenler belli ne gidenler bu mevsimde
Yıllardır bir kuş çırpınıyor göğüs kafesimde
Ayyuka çıkıyor her şey tozlu sayfalardan
Gına geldi gözyaşı andıran anılardan
Süpürsün bizi yüz göz olduğumuz sokaklar
Üstümüze atılsın bastığımız topraklar
Seni bana getirmemiş miydi bu zamanlar
Seni benden koparmamış mıydı bu insanlar
Ne kurulacak dostluk ne yapılacak yuva
Kalır mı sandınız bende zerre kadar rüya
Pervane gibi dönersin güneş etrafında
Gene bekliyorum seni akşam sefasında
Dalgalar savururken bizi denizler gibi
Dostum gece,karanlıkta bizi izler gibi
En ince titremeden gör en ince ışığı
Şimdi kim bir edebilir ki bu karışıklığı
Yapıştık noksan kalplerin noksan sevgisine
Lafügüzaf hayalle gelmiştik hep kendisine
Tercüme gerek geçen her günün akışına
Bende düştüm bir ceylan gözlünün bakışına
Sende gör,sararan mevsimde sararan resmi
Sende duyulan ses mi sende duran nefes mi
Bırak volkan gibi kaynayıp patlayan kalbi
Ne de olsa oluyor her kalbin bir sahibi
Değer mi ki akıtmaya yaşlar şelalesi
Yürekte duyulup da kulağa gelmeyen sesi
İşte gene geldik sonbahar akşamlarına
İşte gene muhtacız senin yağmurlarına
Bu mevsimde baka kaldık hep biz gökyüzüne
Yaşanan her şey,yalnızca tecrübe yüzüne
Yaprakların süzülüşüydü seni andıran
Belki bir yaştı seni gözümde canlandıran
Elvedanla kaparken gözünü büzüşürüz
Elbet gün gelir seninle tekrar görüşürüz...
5.0
93% (13)
2.0
7% (1)