Memleket yanıyor da, duman da mı girmiyor;
Bilmem, camlarınızda ne yapışık ki sizin?
Öyle bağıracağım, terbiyem el vermiyor!
Nasıl elinde kaldık, üç beş meymenetsizin…

Haydi, camlar contalı, filtreli mi bacanız?
O kulaklarınızda, hidrofil pamuk mu var?
Olayları saklayan, büyücü mü hocanız?
Koskocaman mecliste, yüzlerce yamuk mu var…

Hani aynı gemiydi, dolaştığımız taşıt!
Gemi huzur kente hiç, uğramadan gidiyor!
Bana hoş görünmüyor, gemiye dolmuş çaşıt!
Zannımca kaptan halka, hep ihanet ediyor…

Yok mu şu ihanetin, hiç ayarı, kayarı?
Kim dur diyecek buna, sonumuz bir felaket!
Birisi alsın şunun, elindeki hıyarı!
Billahi cayır, cayır yanıyor tüm memleket…

Hıyarı gören yolda, ellerinde bir tuzluk!
Caddeler sırılsıklam, akan onca salyadan!
Fiyat çıkmış elliye, nerde kaldı ucuzluk?
Yapılan tüm vaatler, dökülüyor balyadan…

Yıllardır sürünenin, hala sırtı kaşınır!
Sanki İngiliz malı, ne biçim lastikmiş bu!
Sözlerin hepsi aynı, “çok yürür az aşınır!”
Alışmış tüm halkımız, yeni jimnastikmiş bu…

Allah için bir kere, saksıyı çalıştırın!
Bu itiyat çok kötü, “akledin” diyor Kur’an!
Hep kasları değil de, aklı az geliştirin!
Söylemedi demeyin, bu işin sonu hüsran…

Karaman-2023/06
Halil Şakir Taşçıoğlu

ÜSTATLARDAN:

Söylenecek söz çok da hepsi boşa gidiyor
Duvara ne deseniz catlamiyor sıvası
Çoban kendi derdinde kurt sürüyü gediyor
Aymazların da bir gün tutuşacak yuvası....................................Alibaba

Söylenecek çok şey var söylemekle kalıyor
Asıl icraat şimdi başlıyor uyanalım
Bakın Türk’ün yerini kaçar göçer alıyor
Beş yıl demir dayanmaz biz nasıl dayanalım........................Suat Zobu

TDK:
Meymenetsiz: huysuz, kılıksız, suratsız kimse…
Hidrofil: suyu çeken ya da emen…
Çaşıt: casus, ajan, dedikoducu kimse…
İtiyat: alışkanlık…
Akletmek: akıl etmek…