9
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
764
Okunma

Sen mi istedin ayrılığı, ben mi istedim
Uçuşu bile hüzün kuşların
Seste sessizlikte çılgına dönen
Aşkımız insan sevgisi
Dondu çiçekler, unutuluş donu
Damladı yere özsuyu kanı
Utangaç kollarını dövüyor sevgi
İlk kapıyı açmak yeterdi
Sözsüzlük değil sevgilim ayrılık acı
Duvar duvar odalar arada_ kor
Adım atmaya korktuğun yollar
Eksiksiz sevi adına
İzlerini sürerdim
bir salyangoz olsaydın
Kim bilir yaprağın ortasına
Ayın damgasını basardın
Özleminden
Yabanıl çılgın bir at
Dağ dere demez koşardı
Ben masal satardım beyazlığından
Bir taş kum olur inerdi
Başım eğilirdi bir söğüt dalı
Öperdim uzun uzun
Güneşinin değdiği yeri
Eserdi yüzünde bir deli rüzgâr
Geceyi yerine asardın
Durmaz uyuturdu horozu
Giderim dediğim yerde
Severim dediğin yerde
Ayardı Tanrı
Altın yıldızıyla terini
ağır bir taş olurdun, dünyanın kaldırdığı..
12. 02.1992/ Nazik Gülünay