Beni sensizliğe terk etme sakın
Girdaplarda boğulurum çıkamam
Nice ihanetin ceremesini sen değil ben çektim
Öldürseler,gözlerimi gözlerinden çekemem
Yaslı doruklardan güler bize kardelenler
Bir tılsımlı anahtardır gönül kapımızı kitleyen
Bülbüller kıskansın gel de güller serpilsin yoluna
Istıraplar diyarında baykuşlar öter
Seni arar oldum karanlık denizlerde
Koyu mavi suyun altından geçen
Yaratıkların parlayan gözlerinde gördüm seni
Anladım ki beni de öldürmek isteyenler var
Adım yunus olsa da,ben denize ait değildim.
O yüzden topladım bacaklarımı çektim karnıma Karardı gökyüzü, karardı denizyüzü.
Yeni doğmuş bir bebek gibi
Kapatsam gözlerimi bıraksalar suya beni
Yüzdürürmüsün bedenimi
Artık dağların mora kestiği akşamlarda
Melisaların yanık şekerli kokusunu içime çektim
Sallanıp duran çam ağaçlarının şarkılarını
Serin rüzgarlarla titreyen badem çiçeklerini
Yeşil mandalina ağaçlarının acı kokusunu
İçimde hissettim
Gökkuşağını kıskandıran begonvilleri
Denizin kıyı suları gibi ışıldayan yalı çapkınlarını
Sarı çiğdemleri anlatmaya kelimeler yetmez
Bunları birlikte görme ihtimalimiz yok gibi
Yazma sevincimi de yitirdim.
Amatör olduğumu söylerken haklıydın
Senden sonra bir kez daha
Oynamama’ hakkımı kullanıyorum
YEŞİLIRMAK